11 Şubat 2014 Salı

Askeri Diktatörlük Dönemi Brezilya (1969-1985)

Askeri Diktatörlük Dönemi Brezilya (1969-1985)
Brezilya çevre ülke konumunda olmanın bir sonucu olarak bir çok defa askeri vesayet rejimleri ile yönetilmiştir. Ancak bu durum Brezilya için beklendiğinin aksine büyük bir ekonomik büyümenin kapılarını açmış ve Brezilya’nın gelişiminde önemli bir etken tesis etmiştir. Latin Amerika ülkeleri içinde bu yönüyle aynı dönemde “tesis edilen” askeri vesayetlere nazaran Brezilya bu durumu bir fırsata çevirmiş ve  %12-13′leri bulan ekonomik gelişme rakamları ile ekonomisini büyütmüştür.[1] Bu durumun ekonomik gelişme ile diktatörlük arasında ki bağıntıyı verip vermediği ayrı bir tartışma konusudur. Ancak ben burada bu tartışmanın ifadesini bulması bakımından hızlı ekonomik büyüme ile diktatörlük döneminin aynı döneme rastlaması şeklinde ifade etmeye çalışacağım. Çünkü bu dönemde ki “ekonomik mucizenin” temelinde dünya ekonomisinin uluslararasılaşması ve dünya ticaretinin etkileyici büyümesi vardır.[2]
Hızlı ekonomik büyüme ile aynı zamana denk gelen (1969-1974), askeri diktatörlük rejiminde ki (1964-1985), bu liderlerin hepsi Brezilya’nın yeni politik ve ekonomik güce sahip olarak kürsel liderler arasına girmesini mümkün kılacak, içinde nükleer güce sahipliği de barındıracak, şekilde yeni ekonomik politikalarla Brezilya ekonomisini güçlendirmeyi ümit ediyorlardı.[3] Ve nihayetinde gerçekten bu durum gerçekleşti. Brezilya çok büyük ekonomik güç elde etmenin yanında nükleer silah üretebilecek güç düzeyine de ulaşabilmiştir.
1970’lerin ilk döneminde askeri yönetimin uyguladığı tarım politikaları sonuç verecek ve Brezilya ekonomisinin tarım ürünleri ihracı iki katına çıkmıştır. Bu dönemde Brezilya çelik, çimento, elektrik ürünleri, televizyon, buzdolabı ve kağıt gibi sanayi ürünlerinin de ihracını mümkün kılan kalkınma hamleleri gerçekleştirilerek ihracatın artması sağlanmıştır. Yaşanan gelişmeler, 1970’li yıllarda, her şeyi yapabilmenin mümkün olarak görüldüğü özgüven sahibi bir Brezilya‘nın ortaya çıkmasına neden olmuştur.  Bu dönem de Brezilya bir çok uluslararası yapım ihalesi yüklenmiştir. Ayrıca Paraguay-Brezilya sınırında inşa edilen dünyanın en büyük hidroelektrik santrallerinden olan Itaipu enerji barajı inşa edilmiştir.  1970-74 yılları arası otomobil sektöründe de çok önemli hamleler gerçekleştirilmiştir.[4]
Ancak bu gelişmeler 1973 yılında ki Petrol Krizi ile birlikte, gerçekleştirilen ekonomi politikaları Brezilya için üstesinden gelinemeyecek bir borç yükü meydana getirmiştir. Bu dönemler de yönetimde olan Ernesto Geisel, bu borç yükünden kurtulmak için ABD merkezli politikalardan kurtulup çok yönlü bir dış politika izleme yolunu seçmiştir. Giesel de tıpkı Quadros gibi pragmatik bir anlayışla ABD’den bağımsız Güney ülkeleriyle, petrol ihraç eden ülkeler ve üçüncü dünya ülkeriyle yakın ilişki kurmak istemiştir.
Giesel’den sonra iktidara geçen João Baptista de Oliviera Figeuerido’da tekrar cumhuriyete dönüş sözü ile geldiği iktidarda petrol krizi ve Vietnam savaşı ile karmaşıklaşmış bir uluslar arası yapı nedeniyle Brezilya uzun süredir  devam ettiği ulusal kalkınma ve ithal-ikameci politikaları terk etmiştir. Bu dönem aslında tüm dünyada yaşanan gelişmelerin bir benzeridir.  Ancak Brezilya bu taleplere daha fazla cevap veremeyerek bir krize girmiştir. Bu dönemde yaşanan ekonomik krizler Brezilya’nın IMF ve Dünya Bankası ile olan ilişkilerini geliştirmiştir. Bu gelişmelerden sonra içeride de siyasal reformların önü açılmış ve demokrasiye geçilme sözü yerin getirilmiştir. 5 Ekim 1988 yılında yeni anayasa ile diktatörlük dönemi resmen sona ermiştir.
Askeri vesayet dönemleri Brezilya için hem iç politikada hem de dış politikada çok hareketli bir süreç olmuştur. Ancak daha sonra bu dönemin anayasa ile değiştirilip düzenlenmesi Brezilya’nın faydasına olmuş ve bu sayede Brezilya gelişmesinin önünde duran sorunları büyük oranda halletmiştir. Fakat ekonomini iyileşmesinin halkın sosyal durumuna yansıması içi uzun yıllar geçmesi gerekecektir.  Lula dönemine kadar ne yazık ki askeri vesayetin doğurduğu en büyük problemlerden olan zengin fakir ayrımının keskinleşmesi ve rüşvet gibi sorunlar Brezilya’nın başını ağırtacaktır.

[1] Bellingieri, J. Cesar, A Economia no Período Militar (1964-1984): Crescimento com Endividamento.(www.unifafibe.com.br/revistasonline/arquivos/revistafafibeonline/sumario/9/17052011165316.pdf) (Erişim Tarihi: 30.01.2014)
[2] Gall, Norman, “The Rise of Brazil”, Commentary January 1977, syf 3
[3] Gall, Norman, adı geçen eser.
[4] Gall, Norman, adı geçen eser.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder