10 Temmuz 2008 Perşembe

iNTERNETİN mUCİDİNDEN ÖNERİLER

Adı Leonard Kleinrock. Şeker mi şeker, tonton bir amca. Oldukça mütevazı.

İsim, Türkiye'de çok tanındık, bilindik bir isim değil. Yani Türkiye'de bu tonton Profesörün PR'ı biraz eksik. Dünya'da da sadece ilgi grupları, bu ismi çok ama çok iyi biliyor.

İstanbul'da katıldığı SuperCom konferansını fırsat bilerek eşiyle birlikte haftasonu Doğu Karadeniz turuna çıktı.

ABD'nin Los Angeles kentinde bulunan ve dünyanın sayılı üniversiteleri arasında yer alan UCLA'da profesör olan bu amcanın yaptığına gelince; Packet Switching (paket anahtarlama) teknolojisini icat etti. Bu kavrama biraz uzak kalanlara daha anlaşılır bir şekilde anlatmak gerekirse; Internet'in temel teknolojisini icat etti. Bunun yanında Internet üzerinden gönderilen ilk mesajı yazdı. Bu mesaj “Login” olacaktı ancak hattın kopmasıyla sadece “Lo” karşı taraftaki bilgisayara aktarıldı.

O kadar alçak gönüllü birisi ki; küçük bir grup öğle yemeği yerken arkadaşlardan birisi sorusuna “Siz interneti icat ettiniz.” sözleriyle başladı.

Profesör hemen araya girdi;

“Sadece icat edilmesine yardımcı oldum.”

Yaklaşık 40 yıl önce icat edilen Internet'in günümüzdeki konumunu, geleceği ve icat edildiği günlerdeki öngörüleri üzerine profesörle uzun uzun sohbet ettim öğle yemeği sırasında.

İşte profesörle sohbetimizde aklımda yer tutan tespit ve cümleler.

Internet ilk bulunduğu zaman bu seviyeye geleceğini tabii ki tahmin etmiyorduk.
Ancak ofislerimizden, evlerimizden internete erişebileceğimiz öngörüm vardı.

1995, Bill Gates'in Internet'i keşfettiği yıl oldu.
Dünyanın ilk ticari web tarayıcısı Netscape'in karşısına bedava Internet Explorer'ı çıkardı.
Bedava ile rekabet etmek imkansız.

Araya girip “Bugün Microsoft'un karşısında ücretsiz Linux dağıtımları ve OpenOffice var. Microsoft bununla rekabet edemeyecek mi yani?” diye soruyorum.

Profesör bir önceki cümlesindeki tezi hemen düzeltiyor.

Mevcut kullanıcıları Microsoft'tan vazgeçirmek çok zor. Sadece yeni kullanıcılarda ön plana çıkabilir açık kaynak kodlu yazılımlar.

Kleinrock SuperCom'da yaptığı sunumda YouTube'u gösterecekmiş katılımcılara. Ama “Yasağa” takılmış. Söz hemen Internet yasakları ve kişisel haklara geliyor.

Profesör de çocukların pornografik içeriklerden korunması gerektiğine inanıyor. Ancak güvenlik, kişisel haklar ve yasakların dengede tutulması gerektiğini düşünüyor.

Internet'in ve dünyanın geleceğine baktığımız zaman ise tespitler şöyle:

Internet'teki uygulamalar konusunda öngörüde bulunmak neredeyse imkansız. Sadece altyapı konusunda öngörülerim var.

Sensör ağlara doğru ilerliyoruz. İnsanların içine yerleştirilecek sensörler onların sağlık bilgilerini, nerede olduklarını, neler yapabileceklerini öngörecek. Üzerine gelecek uygulamalar ise çok çeşitli olabilir.

Kısaca, Türkiye'den bir dahi geçti. Hem yaşadığı tecrübelerini bizlere aktardı, hem de ülkemizin doğal güzelliklerini hayat arkadaşı ile gördü.

Profesör önümüzdeki yıl Türkiye'de bir beyin fırtınası etkinliği gerçekleştirmek istiyor. Umarız bizi çok fazla bekletmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder