Adı Leonard Kleinrock. Şeker mi şeker, tonton bir amca. Oldukça mütevazı.
İsim, Türkiye'de çok tanındık, bilindik bir isim değil. Yani Türkiye'de bu tonton Profesörün PR'ı biraz eksik. Dünya'da da sadece ilgi grupları, bu ismi çok ama çok iyi biliyor.
İstanbul'da katıldığı SuperCom konferansını fırsat bilerek eşiyle birlikte haftasonu Doğu Karadeniz turuna çıktı.
ABD'nin Los Angeles kentinde bulunan ve dünyanın sayılı üniversiteleri arasında yer alan UCLA'da profesör olan bu amcanın yaptığına gelince; Packet Switching (paket anahtarlama) teknolojisini icat etti. Bu kavrama biraz uzak kalanlara daha anlaşılır bir şekilde anlatmak gerekirse; Internet'in temel teknolojisini icat etti. Bunun yanında Internet üzerinden gönderilen ilk mesajı yazdı. Bu mesaj “Login” olacaktı ancak hattın kopmasıyla sadece “Lo” karşı taraftaki bilgisayara aktarıldı.
O kadar alçak gönüllü birisi ki; küçük bir grup öğle yemeği yerken arkadaşlardan birisi sorusuna “Siz interneti icat ettiniz.” sözleriyle başladı.
Profesör hemen araya girdi;
“Sadece icat edilmesine yardımcı oldum.”
Yaklaşık 40 yıl önce icat edilen Internet'in günümüzdeki konumunu, geleceği ve icat edildiği günlerdeki öngörüleri üzerine profesörle uzun uzun sohbet ettim öğle yemeği sırasında.
İşte profesörle sohbetimizde aklımda yer tutan tespit ve cümleler.
Internet ilk bulunduğu zaman bu seviyeye geleceğini tabii ki tahmin etmiyorduk.
Ancak ofislerimizden, evlerimizden internete erişebileceğimiz öngörüm vardı.
1995, Bill Gates'in Internet'i keşfettiği yıl oldu.
Dünyanın ilk ticari web tarayıcısı Netscape'in karşısına bedava Internet Explorer'ı çıkardı.
Bedava ile rekabet etmek imkansız.
Araya girip “Bugün Microsoft'un karşısında ücretsiz Linux dağıtımları ve OpenOffice var. Microsoft bununla rekabet edemeyecek mi yani?” diye soruyorum.
Profesör bir önceki cümlesindeki tezi hemen düzeltiyor.
Mevcut kullanıcıları Microsoft'tan vazgeçirmek çok zor. Sadece yeni kullanıcılarda ön plana çıkabilir açık kaynak kodlu yazılımlar.
Kleinrock SuperCom'da yaptığı sunumda YouTube'u gösterecekmiş katılımcılara. Ama “Yasağa” takılmış. Söz hemen Internet yasakları ve kişisel haklara geliyor.
Profesör de çocukların pornografik içeriklerden korunması gerektiğine inanıyor. Ancak güvenlik, kişisel haklar ve yasakların dengede tutulması gerektiğini düşünüyor.
Internet'in ve dünyanın geleceğine baktığımız zaman ise tespitler şöyle:
Internet'teki uygulamalar konusunda öngörüde bulunmak neredeyse imkansız. Sadece altyapı konusunda öngörülerim var.
Sensör ağlara doğru ilerliyoruz. İnsanların içine yerleştirilecek sensörler onların sağlık bilgilerini, nerede olduklarını, neler yapabileceklerini öngörecek. Üzerine gelecek uygulamalar ise çok çeşitli olabilir.
Kısaca, Türkiye'den bir dahi geçti. Hem yaşadığı tecrübelerini bizlere aktardı, hem de ülkemizin doğal güzelliklerini hayat arkadaşı ile gördü.
Profesör önümüzdeki yıl Türkiye'de bir beyin fırtınası etkinliği gerçekleştirmek istiyor. Umarız bizi çok fazla bekletmez.
10 Temmuz 2008 Perşembe
pARDUS 2008
TÜBİTAK-UEKAE bünyesinde yürütülen bir işletim sistemi geliştirme projesi olan açık kaynak kodlu Pardus'un son sürümü Pardus 2008 indirilmeye hazır.
TÜBİTAK-UEKAE (Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü) ile yürütülen özgür ve yerli yazılım Pardus'un son sürümü Pardus 2008 indirilmek üzere internette kullanıcılarla buluştu.
Daha önceki tüm sürümleri gibi bir özgür yazılım olan Pardus 2008, GNU Genel Kamu Lisansı (GPL) ile özgürce dağıtılıp çoğaltılabiliyor.
Pardus projesinin temel hedefleri olan kolay kurulum ve kullanım yönünde, gerek altyapı ve gerekse kullanıcı arayüzü düzeyinde önemli yeniliklere sahip olan Pardus 2008 aynı zamanda geniş donanım desteği, kararlı ve güvenilir Linux altyapısı ve tek bir CD ile gelen çok çeşitli uygulamaları ile masaüstü kullanıcılarına yepyeni bir özgürlük deneyimi yaşatmayı vadediyor.
Pardus 2008 ortalama bir donanımda çalıştırılabiliyor. Yüksek performans için en az 512 MB RAM (bellek) ve 1200 MHz işlemci öneren işletim sistemi için asgari ve tavsiye edilen donanım gereksinimleri ise şöyle;
256 MB bellek (512 MB tavsiye edilir)
800 MHz Intel ya da AMD işlemci (1200 MHz tavsiye edilir)
En az 4 GB boş disk alanı (10 GB tavsiye edilir)
Pardus 2008 ile gelen yenilikleri öğrenmek için Sürüm Notları sayfasını inceleyebilir ya da bilgisayarınıza indirmek için resmi dağıtım İndir sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
TÜBİTAK-UEKAE (Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü) ile yürütülen özgür ve yerli yazılım Pardus'un son sürümü Pardus 2008 indirilmek üzere internette kullanıcılarla buluştu.
Daha önceki tüm sürümleri gibi bir özgür yazılım olan Pardus 2008, GNU Genel Kamu Lisansı (GPL) ile özgürce dağıtılıp çoğaltılabiliyor.
Pardus projesinin temel hedefleri olan kolay kurulum ve kullanım yönünde, gerek altyapı ve gerekse kullanıcı arayüzü düzeyinde önemli yeniliklere sahip olan Pardus 2008 aynı zamanda geniş donanım desteği, kararlı ve güvenilir Linux altyapısı ve tek bir CD ile gelen çok çeşitli uygulamaları ile masaüstü kullanıcılarına yepyeni bir özgürlük deneyimi yaşatmayı vadediyor.
Pardus 2008 ortalama bir donanımda çalıştırılabiliyor. Yüksek performans için en az 512 MB RAM (bellek) ve 1200 MHz işlemci öneren işletim sistemi için asgari ve tavsiye edilen donanım gereksinimleri ise şöyle;
256 MB bellek (512 MB tavsiye edilir)
800 MHz Intel ya da AMD işlemci (1200 MHz tavsiye edilir)
En az 4 GB boş disk alanı (10 GB tavsiye edilir)
Pardus 2008 ile gelen yenilikleri öğrenmek için Sürüm Notları sayfasını inceleyebilir ya da bilgisayarınıza indirmek için resmi dağıtım İndir sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
FİFA09 GELİYOR !
Oyunseverlerin vazgeçilmezlerinden birisi olan FIFA serisinin son üyesi 14 Ekim'de piyasaya çıkıyor. Milyonları ekran başına bağlayan oyundan ilk ekran görüntüleri...
50.000'den fazla taktik kombinasyon, geliştirilmiş top kontrolü, özel hareketlerle donatılmış özel oyuncular ve daha nicesi... EA Sports'un ilgiyle takip edilen futbol oyununun yeni sürümü Ekim ayının ortasında kullanıcılarla buluşacak. İlk örneklerinin birkaç hafta içerisinde düzenlenecek olan E3 oyun fuarında sergileneceği oyunun meraklıları heyecanlı bir bekleyişe girdi bile.
FIFA 08 ve UEFA 08 ile birlikte bu yıl getirilen yenilikleri daha da öteye taşıyacak olan oyunda hava koşulları, interaktif gol sevinçleri, dinamik kalabalık tepkileri gibi etkenler de öne çıkan özellikler arasında yer alacak. Yeni oyunda yağmurlu havalarda çamurlanan top veya formalar, zorlaşan hareket kabiliyeti gibi etkiler de olacak.
50.000'den fazla taktik kombinasyon, geliştirilmiş top kontrolü, özel hareketlerle donatılmış özel oyuncular ve daha nicesi... EA Sports'un ilgiyle takip edilen futbol oyununun yeni sürümü Ekim ayının ortasında kullanıcılarla buluşacak. İlk örneklerinin birkaç hafta içerisinde düzenlenecek olan E3 oyun fuarında sergileneceği oyunun meraklıları heyecanlı bir bekleyişe girdi bile.
FIFA 08 ve UEFA 08 ile birlikte bu yıl getirilen yenilikleri daha da öteye taşıyacak olan oyunda hava koşulları, interaktif gol sevinçleri, dinamik kalabalık tepkileri gibi etkenler de öne çıkan özellikler arasında yer alacak. Yeni oyunda yağmurlu havalarda çamurlanan top veya formalar, zorlaşan hareket kabiliyeti gibi etkiler de olacak.
Google'ın bilgileri çalındı
Amerika'daki ofislerden, 2006 yılından öncesindeki Google çalışanlarının kişisel bilgileri çalındı. 26 Mayıs'ta gerçekleşen hırsızlık olayında isim, adres, sosyal güvenlik numarası gibi çeşitli bilgiler sızdırıldı.
26 Mayıs'ta Google için çalışan yan şirket Colt Express Outsourcing Services'in 2006 yılından öncesinde işe giren çalışanlarına ait kişisel bilgiler çalındı. Kesin rakam verilmemekle birlikte çok sayıda çalışana dair isim, adres veya sosyal güvenlik numarası gibi daha pek çok bilgi ele geçirildi.
Hırsızların sistemde sahte hesaplar ve kimlikler yaratarak ilgili verilere ulaştığı düşünülse de bir yandan da olayın neden kaynaklandığı araştırılıyor. Çalınan bilgiler arasında kredi kartı numaraları yer almıyor. Ancak elde edilen bilgiler sahte kimlikle kredi kartı almaya yarayabilecek yeterlilikte olduğundan ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalındığı ifade ediliyor.
Google şu günlerde Colt'un hizmetlerinden faydalanmıyor. Bu kararı olaydan çok uzun süre önce alan şirket, güvenlik açığının aracı şirketle ilgili bir durum olduğunun da altını çiziyor.
26 Mayıs'ta Google için çalışan yan şirket Colt Express Outsourcing Services'in 2006 yılından öncesinde işe giren çalışanlarına ait kişisel bilgiler çalındı. Kesin rakam verilmemekle birlikte çok sayıda çalışana dair isim, adres veya sosyal güvenlik numarası gibi daha pek çok bilgi ele geçirildi.
Hırsızların sistemde sahte hesaplar ve kimlikler yaratarak ilgili verilere ulaştığı düşünülse de bir yandan da olayın neden kaynaklandığı araştırılıyor. Çalınan bilgiler arasında kredi kartı numaraları yer almıyor. Ancak elde edilen bilgiler sahte kimlikle kredi kartı almaya yarayabilecek yeterlilikte olduğundan ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalındığı ifade ediliyor.
Google şu günlerde Colt'un hizmetlerinden faydalanmıyor. Bu kararı olaydan çok uzun süre önce alan şirket, güvenlik açığının aracı şirketle ilgili bir durum olduğunun da altını çiziyor.
Google'dan kendine özgü "Second Life"
2003'te hayatımıza girip bize ikinci ve sanal bir hayat öneren Second Life'ın bir benzeri, 3 boyutlu sosyal ağ olarak Google markasıyla geliyor.
İnternet devi, milyonlarca kullanıcının rüzgarına kapıldığı Second Life fırtınasının bir benzerini sessiz sedasız oluşturdu ve kullanıma açtı. 3 boyutlu yeni dünyada kullanıcılar kendi sanal karakterlerini oluşturup yaşayacakları odayı kuracak, mobilyalarla donatıp ağ üzerindeki diğer odalarda dolanabilecek.
Hatırlanacağı gibi 2003'te çıkan Second Life, milyonlarca kişiyi kendine bağlamış ve hatta bu oyun üzerinden gerçek para kazanan kullanıcılar da ortaya çıkmıştı. Oyunu oynamak isteyenlerin internet üzerinden indirdiği "kullanıcı taraflı" yazılım ile ağa bağlanılıyor ve online dünyada yerini almak isteyenler karakterlerini oluşturup farklı özelliklerle donatabiliyorlardı.
Google Lively ise biraz daha farklı. Burada da (şimdilik sadece Windows için) bilgisayarda çalışmak üzere hazırlanan yazılımın bir kurulum dosyası var. Ancak kullanıcılar bu aşamadan sonra Internet Explorer veya Firefox gibi tarayıcıları üzerinden sanal dünyaya giriş yapabiliyorlar.
Google mühendislik bölümünden proje müdürü Niniane Wang, "İnternetle bütünleşen bu yeni dünya aslında şimdikinin kopyası veya alternatif bir yer değil" sözleriyle özetlediği yeni hizmetin, daha çok insanların mevcut yaşamlarından çıkıp yeni ve farklı bir dünya oluşturmaları şeklinde bir proje olduğuna dikkati çekiyor.
Yeni dünyanın Second Life'tan farklı yönleri de var. Kullanıcılar video veya resim gibi çeşitli içeriklerini internet üzerinde bir yerlerde tutabilecekler. Böylelikle blog, Google tarafından kullanılan widget'lar, MySpace veya Facebook gibi web sayfalarına kolayca ekleyebilme şansı da yakalayacaklar. Para kullanımı ise söz konusu değil.
Şimdilik eklentilere kapalı olan platformda mevcut resimler ve seçenekler arasında seçimlerde bulunabiliyorsunuz. Sürükle - bırak yöntemiyle kullanımı kolaylaştırılan yeni dünya, Second Life'ın rüzgarına kapılıp bağımlılık yaratan "ikinci dünya"sı kadar başarılı olacak mı? Sistemin halen Beta aşamasında olduğunu da göz önüne alırsak bunu zaman gösterecek.
İnternet devi, milyonlarca kullanıcının rüzgarına kapıldığı Second Life fırtınasının bir benzerini sessiz sedasız oluşturdu ve kullanıma açtı. 3 boyutlu yeni dünyada kullanıcılar kendi sanal karakterlerini oluşturup yaşayacakları odayı kuracak, mobilyalarla donatıp ağ üzerindeki diğer odalarda dolanabilecek.
Hatırlanacağı gibi 2003'te çıkan Second Life, milyonlarca kişiyi kendine bağlamış ve hatta bu oyun üzerinden gerçek para kazanan kullanıcılar da ortaya çıkmıştı. Oyunu oynamak isteyenlerin internet üzerinden indirdiği "kullanıcı taraflı" yazılım ile ağa bağlanılıyor ve online dünyada yerini almak isteyenler karakterlerini oluşturup farklı özelliklerle donatabiliyorlardı.
Google Lively ise biraz daha farklı. Burada da (şimdilik sadece Windows için) bilgisayarda çalışmak üzere hazırlanan yazılımın bir kurulum dosyası var. Ancak kullanıcılar bu aşamadan sonra Internet Explorer veya Firefox gibi tarayıcıları üzerinden sanal dünyaya giriş yapabiliyorlar.
Google mühendislik bölümünden proje müdürü Niniane Wang, "İnternetle bütünleşen bu yeni dünya aslında şimdikinin kopyası veya alternatif bir yer değil" sözleriyle özetlediği yeni hizmetin, daha çok insanların mevcut yaşamlarından çıkıp yeni ve farklı bir dünya oluşturmaları şeklinde bir proje olduğuna dikkati çekiyor.
Yeni dünyanın Second Life'tan farklı yönleri de var. Kullanıcılar video veya resim gibi çeşitli içeriklerini internet üzerinde bir yerlerde tutabilecekler. Böylelikle blog, Google tarafından kullanılan widget'lar, MySpace veya Facebook gibi web sayfalarına kolayca ekleyebilme şansı da yakalayacaklar. Para kullanımı ise söz konusu değil.
Şimdilik eklentilere kapalı olan platformda mevcut resimler ve seçenekler arasında seçimlerde bulunabiliyorsunuz. Sürükle - bırak yöntemiyle kullanımı kolaylaştırılan yeni dünya, Second Life'ın rüzgarına kapılıp bağımlılık yaratan "ikinci dünya"sı kadar başarılı olacak mı? Sistemin halen Beta aşamasında olduğunu da göz önüne alırsak bunu zaman gösterecek.
Işık hızında internet geliyor
Türkiye VDSL2 ile daha yeni 32 Megabit Internet'le tanışıyor. Avustralyalı bilim adamları ise Internet'i 64 kat hızlandıracak 640 Gigabit'lik mucize bir teknoloji geliştirdiler.
Avustralya'nın Sydney kentinde düzenlenen Opto-Elektronik ve Haberleşme Konferansı'na interneti en az 64 kat hızlandıracak, saniyede 640 Gigabit veri transfer edecek yeni nesil iletişim yongası damgasını vurdu. Yeni yonga kulanılmaya başlandığında internet ışık hızına ulaşacak; filmler birkaç saniyede bilgisayarımıza indirilecek, oyun konsolları, video cihazları internete anında bağlanacak.
Sydney Üniversitesi Optik Sistemler için Ultra Genişbant Cihazlar Merkezi (CUDOS) tarafından son dört yıldır geliştirilen teknoloji "üzerinde çizik bulunan bir parça cam" olarak adlandırdı. Sadece bir cam parçasının günümüz elektronik devrelerinin yapamadığını yapacak olması ürünün fiyatının da oldukça uygun olmasını sağlayacak.
CUDOS'un yöneticisi Profesör Ben Eggleton'ın verdiği bilgilere göre "Fotonik Anahtarlama - Photonic Switching" olarak tanımlanan yeni teknolojinin önümüzdeki 5 yıl içinde ticari ürün olarak pazara sunulması bekleniyor. Günümüzde Internet üzerindeki tüm trafik yönlendiriciler ve anahtarlayıcılar ile dağıtılıyor. Elektronik devrelerin kullanıldığı bu cihazların ulaşabildikleri en üst nokta ise saniyede 10 Gigabit veri iletebilmek. Fotonik Anahtarlama Yongası ise saniyede 640 Gigabit hıza ulaşarak mevcut teknolojilerin 64 kat üzerine çıkabiliyor. Üzerinde yapılacak birkaç iyileştirme ile bu hızın 100 kata kadar çıkarılması da mümkün.
Tabii ki bu teknolojinin kullanılması için mevcut internet altyapısında olmazsa olmaz bazı iyileştirmeler de gerekiyor. Fotonik Anahtarlama teknolojisinin çalışabilmesi için fiber optik ağların bulunması gerekli. Türkiye'de olduğu gibi bakır kablolardan aktarılacak olan verilerin bu anahtarlama teknolojisi ile yönlendirilmesi ve internete erişim hızının artması mümkün değil. Dünya üzerinde halen fiber optik ağları neredeyse her eve ulaşan Japonya ve Kore en hızlı internet erişimine sahip.Fiber optik kablolar içinde bilgiler ışık hızında dolaşırken, saniyede 10 Gigabit kapasiteye sahip günümüzün en iyi yönlendiricileri kendi kapasiteleri kadar veriyi işleyebiliyor. Internet'teki yavaşlığın temeli de buradan kaynaklanıyor. Fotonik Anahtarlama teknolojisi ise bu darboğazı en az 64 kat aşarak, insanların anlık olarak, hatasız bir şekilde bilgilere ulaşabilmesine olanak sağlayacak.
Avustralya'nın Sydney kentinde düzenlenen Opto-Elektronik ve Haberleşme Konferansı'na interneti en az 64 kat hızlandıracak, saniyede 640 Gigabit veri transfer edecek yeni nesil iletişim yongası damgasını vurdu. Yeni yonga kulanılmaya başlandığında internet ışık hızına ulaşacak; filmler birkaç saniyede bilgisayarımıza indirilecek, oyun konsolları, video cihazları internete anında bağlanacak.
Sydney Üniversitesi Optik Sistemler için Ultra Genişbant Cihazlar Merkezi (CUDOS) tarafından son dört yıldır geliştirilen teknoloji "üzerinde çizik bulunan bir parça cam" olarak adlandırdı. Sadece bir cam parçasının günümüz elektronik devrelerinin yapamadığını yapacak olması ürünün fiyatının da oldukça uygun olmasını sağlayacak.
CUDOS'un yöneticisi Profesör Ben Eggleton'ın verdiği bilgilere göre "Fotonik Anahtarlama - Photonic Switching" olarak tanımlanan yeni teknolojinin önümüzdeki 5 yıl içinde ticari ürün olarak pazara sunulması bekleniyor. Günümüzde Internet üzerindeki tüm trafik yönlendiriciler ve anahtarlayıcılar ile dağıtılıyor. Elektronik devrelerin kullanıldığı bu cihazların ulaşabildikleri en üst nokta ise saniyede 10 Gigabit veri iletebilmek. Fotonik Anahtarlama Yongası ise saniyede 640 Gigabit hıza ulaşarak mevcut teknolojilerin 64 kat üzerine çıkabiliyor. Üzerinde yapılacak birkaç iyileştirme ile bu hızın 100 kata kadar çıkarılması da mümkün.
Tabii ki bu teknolojinin kullanılması için mevcut internet altyapısında olmazsa olmaz bazı iyileştirmeler de gerekiyor. Fotonik Anahtarlama teknolojisinin çalışabilmesi için fiber optik ağların bulunması gerekli. Türkiye'de olduğu gibi bakır kablolardan aktarılacak olan verilerin bu anahtarlama teknolojisi ile yönlendirilmesi ve internete erişim hızının artması mümkün değil. Dünya üzerinde halen fiber optik ağları neredeyse her eve ulaşan Japonya ve Kore en hızlı internet erişimine sahip.Fiber optik kablolar içinde bilgiler ışık hızında dolaşırken, saniyede 10 Gigabit kapasiteye sahip günümüzün en iyi yönlendiricileri kendi kapasiteleri kadar veriyi işleyebiliyor. Internet'teki yavaşlığın temeli de buradan kaynaklanıyor. Fotonik Anahtarlama teknolojisi ise bu darboğazı en az 64 kat aşarak, insanların anlık olarak, hatasız bir şekilde bilgilere ulaşabilmesine olanak sağlayacak.
Oyun ve overclock canavarı
ASUS, yeni anakart serisi Maximus II Formula ile overclock yapmayı düşünenler ve oyunseverlere üst düzey performans sunmayı vadediyor.
ASUS, her zaman en iyisini arayan oyuncular için ASUS ROG Maximus II Formula serisi anakartları duyurdu. P45 yonga seti ve DDR II gibi son teknolojiyle donatılan anakart üst düzey oyun performansı da sunuyor.
Dahili SupremeFX X-Fi ses kartı temiz bir ses çıkışı sağlarken, CPU Level Up teknolojisi ile işlemcinin saat hızını karmaşık ayarlara gerek kalmadan düzenleyerek bilgisayarın hızını arttırabiliyorsunuz.
Tüm bunların yanında Extreme Engine güç tasarımı, sistemin kararlı çalışması için gerilimi ayarlayarak seçilen BIOS ayarlarına göre düzenleme yapıyor.
SupremeFX X-Fi ile Yüksek Kalitedeki Ses
Oyunseverlere iyi bir oyun deneyimi sunmayı vadeden Republic of Gamers (Oyuncu Cumhuriyeti –ROG) markası, aynı etikete sahip ROG Maximus II Formula'da da yer alıyor ve ses kartı SupremeFX X-Fi ile beraber geliyor.
ADI 2000B ses kodlayıcısı (codec), Creative X-Fi yazılımı, CMSS3D ve Crystalizer teknolojileri ile otantik EAX ses efektleri desteği sayesinde etrafınızı çevreleyen gerçekçi ve üç boyutlu ses efektleri ile desteklenen ürün gerçekçi bir ortam yaratma fırsatı sunuyor.
CPU Level Up
CPU Level Up teknolojisiyle oyuncular işlemcilerinin hızını kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve karmaşık overclock ayarlarıyla uraşmadan rahatlıkla arttırabiliyorlar. Bunun için tek yapmaları gereken BIOS’ta bulunan işlemci listesinden bir model beğenmek. Bu seçim yapıldığı anda belirlenen hız için gerekli tüm ayarlar otomatik olarak yapılıyor ve işlemci o hızda kararlı bir biçimde çalışıyor.
Extreme Engine Tasarımı
ROG Extreme Engine ASUS’un mühendislik deneyiminin son ürünlerinden bir tanesi. Extreme Engine, meraklısına büyük oranda overclock yapma imkanı tanıyan çok fazlı (multi-phase) güç devresi tasarımından meydana geliyor.
Teknik Özellikler
İşlemci
LGA775 socket for Intel® Core™2 Extreme / Core™2 Quad / Core™2 Duo / Pentium® dual-core/Celeron® dual-core /Celeron® Işlemciler
Yonga seti
Intel® P45/ICH10R with Intel® Fast Memory Access Teknolojisi
Veri yolu
1600/1333/1066/800 MHz
Bellek
Çift kanal bellek mimarisi maks.16GB, DDR2-1200/1066/800/667 MHz
Genişleme Yuvaları
- 2 * PCIe2.0 x16 slot
- 3 * PCIe x1 slot (PCIEx1_1 (siyah) ses slotuyla uyumludur)
- 2 * PCI 2.2 slot
Depolama
ICH10R Güney Köprüsü:
- 6 *Z SATA 3.0 Gb/s port
Marvell® 88SE6121 denetleyicisi:
- 1 x UltraDMA 133/100/66/33
- 1 x Harici SATA 3.0 Gb/s port (SATA On-the-Go)
Silicon Image Sil5723
- 2 x SATA 3.0 Gb/s port
LAN
Çift Gigabit LAN denetleyicisi, AI NET2 özelliği
Ses
SupremeFX X-Fi Ses Kartı:
- ADI® AD2000B 8-Kanal High Definition Audio CODEC
- Creative X-Fi capability
- X-Fi arayüzü
Coaxial/Optik S/PDIF çkış portları
USB
maks.12 USB 2.0 port (6 port arka panelde, 6 port kart ortasındal)
Özel ROG Overclock Özellikleri
Pin Fin Thermal Modülü
Extreme Engine:
- 16 fazlı güç tasarımı – CPU
- 3 fazlı güç tasarımı – Kuzey Köprüsü
- 2 fazlı güç tasarımı – Bellek
Extreme Tweaker
- CPU Level Up
ROG Özellikleri
- LCD Poster
- Onboard Switches: Power / Reset / Cls CMOS (arka panelde)
ASUS, her zaman en iyisini arayan oyuncular için ASUS ROG Maximus II Formula serisi anakartları duyurdu. P45 yonga seti ve DDR II gibi son teknolojiyle donatılan anakart üst düzey oyun performansı da sunuyor.
Dahili SupremeFX X-Fi ses kartı temiz bir ses çıkışı sağlarken, CPU Level Up teknolojisi ile işlemcinin saat hızını karmaşık ayarlara gerek kalmadan düzenleyerek bilgisayarın hızını arttırabiliyorsunuz.
Tüm bunların yanında Extreme Engine güç tasarımı, sistemin kararlı çalışması için gerilimi ayarlayarak seçilen BIOS ayarlarına göre düzenleme yapıyor.
SupremeFX X-Fi ile Yüksek Kalitedeki Ses
Oyunseverlere iyi bir oyun deneyimi sunmayı vadeden Republic of Gamers (Oyuncu Cumhuriyeti –ROG) markası, aynı etikete sahip ROG Maximus II Formula'da da yer alıyor ve ses kartı SupremeFX X-Fi ile beraber geliyor.
ADI 2000B ses kodlayıcısı (codec), Creative X-Fi yazılımı, CMSS3D ve Crystalizer teknolojileri ile otantik EAX ses efektleri desteği sayesinde etrafınızı çevreleyen gerçekçi ve üç boyutlu ses efektleri ile desteklenen ürün gerçekçi bir ortam yaratma fırsatı sunuyor.
CPU Level Up
CPU Level Up teknolojisiyle oyuncular işlemcilerinin hızını kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve karmaşık overclock ayarlarıyla uraşmadan rahatlıkla arttırabiliyorlar. Bunun için tek yapmaları gereken BIOS’ta bulunan işlemci listesinden bir model beğenmek. Bu seçim yapıldığı anda belirlenen hız için gerekli tüm ayarlar otomatik olarak yapılıyor ve işlemci o hızda kararlı bir biçimde çalışıyor.
Extreme Engine Tasarımı
ROG Extreme Engine ASUS’un mühendislik deneyiminin son ürünlerinden bir tanesi. Extreme Engine, meraklısına büyük oranda overclock yapma imkanı tanıyan çok fazlı (multi-phase) güç devresi tasarımından meydana geliyor.
Teknik Özellikler
İşlemci
LGA775 socket for Intel® Core™2 Extreme / Core™2 Quad / Core™2 Duo / Pentium® dual-core/Celeron® dual-core /Celeron® Işlemciler
Yonga seti
Intel® P45/ICH10R with Intel® Fast Memory Access Teknolojisi
Veri yolu
1600/1333/1066/800 MHz
Bellek
Çift kanal bellek mimarisi maks.16GB, DDR2-1200/1066/800/667 MHz
Genişleme Yuvaları
- 2 * PCIe2.0 x16 slot
- 3 * PCIe x1 slot (PCIEx1_1 (siyah) ses slotuyla uyumludur)
- 2 * PCI 2.2 slot
Depolama
ICH10R Güney Köprüsü:
- 6 *Z SATA 3.0 Gb/s port
Marvell® 88SE6121 denetleyicisi:
- 1 x UltraDMA 133/100/66/33
- 1 x Harici SATA 3.0 Gb/s port (SATA On-the-Go)
Silicon Image Sil5723
- 2 x SATA 3.0 Gb/s port
LAN
Çift Gigabit LAN denetleyicisi, AI NET2 özelliği
Ses
SupremeFX X-Fi Ses Kartı:
- ADI® AD2000B 8-Kanal High Definition Audio CODEC
- Creative X-Fi capability
- X-Fi arayüzü
Coaxial/Optik S/PDIF çkış portları
USB
maks.12 USB 2.0 port (6 port arka panelde, 6 port kart ortasındal)
Özel ROG Overclock Özellikleri
Pin Fin Thermal Modülü
Extreme Engine:
- 16 fazlı güç tasarımı – CPU
- 3 fazlı güç tasarımı – Kuzey Köprüsü
- 2 fazlı güç tasarımı – Bellek
Extreme Tweaker
- CPU Level Up
ROG Özellikleri
- LCD Poster
- Onboard Switches: Power / Reset / Cls CMOS (arka panelde)
2000 yıllık hurma çekirdeğinden fidan
2000 yıllık hurma çekirdeğinden fidan
İsrail’de yaklaşık yarım yüzyıl önce eski bir sarayın kalıntıları arasında bulunan ve bugün yeni bir fidana can veren hurma çekirdeğinin 2000 yaşında olduğu, gelişkin tarihlendirme teknikleri kullanan İsrailli araştırmacılarca doğrulandı.
KUDÜS - Çekirdek, 1963-65 yıllarında Ölü Deniz’e bakan Masada kalesinin kalıntılarında yapılan arkeolojik araştırmalar sırasında bulunan çekirdeklerden bir tanesi. Kral Herod tarafından yazlık ikametgah olarak yaptırılan Masada, İsrailliler için bir kahramanlık sembolü olarak görülüyor. Çünkü kaleyi savunan Yahudi askerler, 2000 yıl önce ülkeyi işgal eden Roma ordusunun eline düşmemek için kendilerini uçuruma atarak intihar etmişler.
Kudüs’teki Hadassah Tıp Organizasyonuna ait Louis N. Borick Doğal Tıp Araştırma Merkezinden Sarah Sallon yönetimindeki ekip, 40 yıldan fazla bir süredir oda sıcaklığında tutulan bu çekirdeklerden beşini deney için aldı, ikisi üzerinde karbon izotop testleri yaparak yaşlarını belirledi ve geriye kalan üçünü toprağa ekti. Bunlardan yalnızca biri filizlendi. İncil’deki en yaşlı insan Methuselah’ın adı verilen filiz, 26 ay sonra bugün 1,25 metre boyunda sağlıklı bir hurma fidanına dönüşmüş bulunuyor. Karbon testleri, Masada’daki Kuzey Sarayı’nın giriş yolunda bir arada bulunan çekirdeklerin, artı ya da eksi 50 yıllık hata payıyla 2000 yaşında olduğunu ortaya koydu.Kayıtlara göre Kral Herod’un sarayı 2044 yıl önce yaptırdığına işaret eden araştırmacılar, yayımladıkları makalede de bu durumda Methuselah’ın “anne ve babasının” meyveleriyle Romalılara teslim olmaktansa ölümü seçen Yahudileri beslemiş olduğunu belirtiyorlar.Tarihi kayıtlara göre bir zamanlar “Hayat Ağacı” olarak adlandırılan Yudea hurması ormanlarının Ürdün vadisini kaplamasına karşın, İsrail bugün hurma ithalatçısı bir ülke.Eğer Methuselah “büyüyünce” dişi çıkarsa “türleri yeniden canlandırma” çalışmalarına destek sağlamış olacak.Ağacın dişi olması halinde Sallon ve ekibi, bu hurma türünün eskilerin inandığı gibi tıbbi özellikleri bulunup bulunmadığını da belirleyecek. Ancak bunun için araştırmacıların, ağacın cinsiyetinin belli olacağı 2010 yılını beklemeleri gerekecek.Sallon, ağacın dişi çıkması halinde adını “Bayan Methuselah” olarak değiştireceklerini belirtiyor.
İsrail’de yaklaşık yarım yüzyıl önce eski bir sarayın kalıntıları arasında bulunan ve bugün yeni bir fidana can veren hurma çekirdeğinin 2000 yaşında olduğu, gelişkin tarihlendirme teknikleri kullanan İsrailli araştırmacılarca doğrulandı.
KUDÜS - Çekirdek, 1963-65 yıllarında Ölü Deniz’e bakan Masada kalesinin kalıntılarında yapılan arkeolojik araştırmalar sırasında bulunan çekirdeklerden bir tanesi. Kral Herod tarafından yazlık ikametgah olarak yaptırılan Masada, İsrailliler için bir kahramanlık sembolü olarak görülüyor. Çünkü kaleyi savunan Yahudi askerler, 2000 yıl önce ülkeyi işgal eden Roma ordusunun eline düşmemek için kendilerini uçuruma atarak intihar etmişler.
Kudüs’teki Hadassah Tıp Organizasyonuna ait Louis N. Borick Doğal Tıp Araştırma Merkezinden Sarah Sallon yönetimindeki ekip, 40 yıldan fazla bir süredir oda sıcaklığında tutulan bu çekirdeklerden beşini deney için aldı, ikisi üzerinde karbon izotop testleri yaparak yaşlarını belirledi ve geriye kalan üçünü toprağa ekti. Bunlardan yalnızca biri filizlendi. İncil’deki en yaşlı insan Methuselah’ın adı verilen filiz, 26 ay sonra bugün 1,25 metre boyunda sağlıklı bir hurma fidanına dönüşmüş bulunuyor. Karbon testleri, Masada’daki Kuzey Sarayı’nın giriş yolunda bir arada bulunan çekirdeklerin, artı ya da eksi 50 yıllık hata payıyla 2000 yaşında olduğunu ortaya koydu.Kayıtlara göre Kral Herod’un sarayı 2044 yıl önce yaptırdığına işaret eden araştırmacılar, yayımladıkları makalede de bu durumda Methuselah’ın “anne ve babasının” meyveleriyle Romalılara teslim olmaktansa ölümü seçen Yahudileri beslemiş olduğunu belirtiyorlar.Tarihi kayıtlara göre bir zamanlar “Hayat Ağacı” olarak adlandırılan Yudea hurması ormanlarının Ürdün vadisini kaplamasına karşın, İsrail bugün hurma ithalatçısı bir ülke.Eğer Methuselah “büyüyünce” dişi çıkarsa “türleri yeniden canlandırma” çalışmalarına destek sağlamış olacak.Ağacın dişi olması halinde Sallon ve ekibi, bu hurma türünün eskilerin inandığı gibi tıbbi özellikleri bulunup bulunmadığını da belirleyecek. Ancak bunun için araştırmacıların, ağacın cinsiyetinin belli olacağı 2010 yılını beklemeleri gerekecek.Sallon, ağacın dişi çıkması halinde adını “Bayan Methuselah” olarak değiştireceklerini belirtiyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)