Adı Leonard Kleinrock. Şeker mi şeker, tonton bir amca. Oldukça mütevazı.
İsim, Türkiye'de çok tanındık, bilindik bir isim değil. Yani Türkiye'de bu tonton Profesörün PR'ı biraz eksik. Dünya'da da sadece ilgi grupları, bu ismi çok ama çok iyi biliyor.
İstanbul'da katıldığı SuperCom konferansını fırsat bilerek eşiyle birlikte haftasonu Doğu Karadeniz turuna çıktı.
ABD'nin Los Angeles kentinde bulunan ve dünyanın sayılı üniversiteleri arasında yer alan UCLA'da profesör olan bu amcanın yaptığına gelince; Packet Switching (paket anahtarlama) teknolojisini icat etti. Bu kavrama biraz uzak kalanlara daha anlaşılır bir şekilde anlatmak gerekirse; Internet'in temel teknolojisini icat etti. Bunun yanında Internet üzerinden gönderilen ilk mesajı yazdı. Bu mesaj “Login” olacaktı ancak hattın kopmasıyla sadece “Lo” karşı taraftaki bilgisayara aktarıldı.
O kadar alçak gönüllü birisi ki; küçük bir grup öğle yemeği yerken arkadaşlardan birisi sorusuna “Siz interneti icat ettiniz.” sözleriyle başladı.
Profesör hemen araya girdi;
“Sadece icat edilmesine yardımcı oldum.”
Yaklaşık 40 yıl önce icat edilen Internet'in günümüzdeki konumunu, geleceği ve icat edildiği günlerdeki öngörüleri üzerine profesörle uzun uzun sohbet ettim öğle yemeği sırasında.
İşte profesörle sohbetimizde aklımda yer tutan tespit ve cümleler.
Internet ilk bulunduğu zaman bu seviyeye geleceğini tabii ki tahmin etmiyorduk.
Ancak ofislerimizden, evlerimizden internete erişebileceğimiz öngörüm vardı.
1995, Bill Gates'in Internet'i keşfettiği yıl oldu.
Dünyanın ilk ticari web tarayıcısı Netscape'in karşısına bedava Internet Explorer'ı çıkardı.
Bedava ile rekabet etmek imkansız.
Araya girip “Bugün Microsoft'un karşısında ücretsiz Linux dağıtımları ve OpenOffice var. Microsoft bununla rekabet edemeyecek mi yani?” diye soruyorum.
Profesör bir önceki cümlesindeki tezi hemen düzeltiyor.
Mevcut kullanıcıları Microsoft'tan vazgeçirmek çok zor. Sadece yeni kullanıcılarda ön plana çıkabilir açık kaynak kodlu yazılımlar.
Kleinrock SuperCom'da yaptığı sunumda YouTube'u gösterecekmiş katılımcılara. Ama “Yasağa” takılmış. Söz hemen Internet yasakları ve kişisel haklara geliyor.
Profesör de çocukların pornografik içeriklerden korunması gerektiğine inanıyor. Ancak güvenlik, kişisel haklar ve yasakların dengede tutulması gerektiğini düşünüyor.
Internet'in ve dünyanın geleceğine baktığımız zaman ise tespitler şöyle:
Internet'teki uygulamalar konusunda öngörüde bulunmak neredeyse imkansız. Sadece altyapı konusunda öngörülerim var.
Sensör ağlara doğru ilerliyoruz. İnsanların içine yerleştirilecek sensörler onların sağlık bilgilerini, nerede olduklarını, neler yapabileceklerini öngörecek. Üzerine gelecek uygulamalar ise çok çeşitli olabilir.
Kısaca, Türkiye'den bir dahi geçti. Hem yaşadığı tecrübelerini bizlere aktardı, hem de ülkemizin doğal güzelliklerini hayat arkadaşı ile gördü.
Profesör önümüzdeki yıl Türkiye'de bir beyin fırtınası etkinliği gerçekleştirmek istiyor. Umarız bizi çok fazla bekletmez.
10 Temmuz 2008 Perşembe
pARDUS 2008
TÜBİTAK-UEKAE bünyesinde yürütülen bir işletim sistemi geliştirme projesi olan açık kaynak kodlu Pardus'un son sürümü Pardus 2008 indirilmeye hazır.
TÜBİTAK-UEKAE (Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü) ile yürütülen özgür ve yerli yazılım Pardus'un son sürümü Pardus 2008 indirilmek üzere internette kullanıcılarla buluştu.
Daha önceki tüm sürümleri gibi bir özgür yazılım olan Pardus 2008, GNU Genel Kamu Lisansı (GPL) ile özgürce dağıtılıp çoğaltılabiliyor.
Pardus projesinin temel hedefleri olan kolay kurulum ve kullanım yönünde, gerek altyapı ve gerekse kullanıcı arayüzü düzeyinde önemli yeniliklere sahip olan Pardus 2008 aynı zamanda geniş donanım desteği, kararlı ve güvenilir Linux altyapısı ve tek bir CD ile gelen çok çeşitli uygulamaları ile masaüstü kullanıcılarına yepyeni bir özgürlük deneyimi yaşatmayı vadediyor.
Pardus 2008 ortalama bir donanımda çalıştırılabiliyor. Yüksek performans için en az 512 MB RAM (bellek) ve 1200 MHz işlemci öneren işletim sistemi için asgari ve tavsiye edilen donanım gereksinimleri ise şöyle;
256 MB bellek (512 MB tavsiye edilir)
800 MHz Intel ya da AMD işlemci (1200 MHz tavsiye edilir)
En az 4 GB boş disk alanı (10 GB tavsiye edilir)
Pardus 2008 ile gelen yenilikleri öğrenmek için Sürüm Notları sayfasını inceleyebilir ya da bilgisayarınıza indirmek için resmi dağıtım İndir sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
TÜBİTAK-UEKAE (Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü) ile yürütülen özgür ve yerli yazılım Pardus'un son sürümü Pardus 2008 indirilmek üzere internette kullanıcılarla buluştu.
Daha önceki tüm sürümleri gibi bir özgür yazılım olan Pardus 2008, GNU Genel Kamu Lisansı (GPL) ile özgürce dağıtılıp çoğaltılabiliyor.
Pardus projesinin temel hedefleri olan kolay kurulum ve kullanım yönünde, gerek altyapı ve gerekse kullanıcı arayüzü düzeyinde önemli yeniliklere sahip olan Pardus 2008 aynı zamanda geniş donanım desteği, kararlı ve güvenilir Linux altyapısı ve tek bir CD ile gelen çok çeşitli uygulamaları ile masaüstü kullanıcılarına yepyeni bir özgürlük deneyimi yaşatmayı vadediyor.
Pardus 2008 ortalama bir donanımda çalıştırılabiliyor. Yüksek performans için en az 512 MB RAM (bellek) ve 1200 MHz işlemci öneren işletim sistemi için asgari ve tavsiye edilen donanım gereksinimleri ise şöyle;
256 MB bellek (512 MB tavsiye edilir)
800 MHz Intel ya da AMD işlemci (1200 MHz tavsiye edilir)
En az 4 GB boş disk alanı (10 GB tavsiye edilir)
Pardus 2008 ile gelen yenilikleri öğrenmek için Sürüm Notları sayfasını inceleyebilir ya da bilgisayarınıza indirmek için resmi dağıtım İndir sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
FİFA09 GELİYOR !
Oyunseverlerin vazgeçilmezlerinden birisi olan FIFA serisinin son üyesi 14 Ekim'de piyasaya çıkıyor. Milyonları ekran başına bağlayan oyundan ilk ekran görüntüleri...
50.000'den fazla taktik kombinasyon, geliştirilmiş top kontrolü, özel hareketlerle donatılmış özel oyuncular ve daha nicesi... EA Sports'un ilgiyle takip edilen futbol oyununun yeni sürümü Ekim ayının ortasında kullanıcılarla buluşacak. İlk örneklerinin birkaç hafta içerisinde düzenlenecek olan E3 oyun fuarında sergileneceği oyunun meraklıları heyecanlı bir bekleyişe girdi bile.
FIFA 08 ve UEFA 08 ile birlikte bu yıl getirilen yenilikleri daha da öteye taşıyacak olan oyunda hava koşulları, interaktif gol sevinçleri, dinamik kalabalık tepkileri gibi etkenler de öne çıkan özellikler arasında yer alacak. Yeni oyunda yağmurlu havalarda çamurlanan top veya formalar, zorlaşan hareket kabiliyeti gibi etkiler de olacak.
50.000'den fazla taktik kombinasyon, geliştirilmiş top kontrolü, özel hareketlerle donatılmış özel oyuncular ve daha nicesi... EA Sports'un ilgiyle takip edilen futbol oyununun yeni sürümü Ekim ayının ortasında kullanıcılarla buluşacak. İlk örneklerinin birkaç hafta içerisinde düzenlenecek olan E3 oyun fuarında sergileneceği oyunun meraklıları heyecanlı bir bekleyişe girdi bile.
FIFA 08 ve UEFA 08 ile birlikte bu yıl getirilen yenilikleri daha da öteye taşıyacak olan oyunda hava koşulları, interaktif gol sevinçleri, dinamik kalabalık tepkileri gibi etkenler de öne çıkan özellikler arasında yer alacak. Yeni oyunda yağmurlu havalarda çamurlanan top veya formalar, zorlaşan hareket kabiliyeti gibi etkiler de olacak.
Google'ın bilgileri çalındı
Amerika'daki ofislerden, 2006 yılından öncesindeki Google çalışanlarının kişisel bilgileri çalındı. 26 Mayıs'ta gerçekleşen hırsızlık olayında isim, adres, sosyal güvenlik numarası gibi çeşitli bilgiler sızdırıldı.
26 Mayıs'ta Google için çalışan yan şirket Colt Express Outsourcing Services'in 2006 yılından öncesinde işe giren çalışanlarına ait kişisel bilgiler çalındı. Kesin rakam verilmemekle birlikte çok sayıda çalışana dair isim, adres veya sosyal güvenlik numarası gibi daha pek çok bilgi ele geçirildi.
Hırsızların sistemde sahte hesaplar ve kimlikler yaratarak ilgili verilere ulaştığı düşünülse de bir yandan da olayın neden kaynaklandığı araştırılıyor. Çalınan bilgiler arasında kredi kartı numaraları yer almıyor. Ancak elde edilen bilgiler sahte kimlikle kredi kartı almaya yarayabilecek yeterlilikte olduğundan ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalındığı ifade ediliyor.
Google şu günlerde Colt'un hizmetlerinden faydalanmıyor. Bu kararı olaydan çok uzun süre önce alan şirket, güvenlik açığının aracı şirketle ilgili bir durum olduğunun da altını çiziyor.
26 Mayıs'ta Google için çalışan yan şirket Colt Express Outsourcing Services'in 2006 yılından öncesinde işe giren çalışanlarına ait kişisel bilgiler çalındı. Kesin rakam verilmemekle birlikte çok sayıda çalışana dair isim, adres veya sosyal güvenlik numarası gibi daha pek çok bilgi ele geçirildi.
Hırsızların sistemde sahte hesaplar ve kimlikler yaratarak ilgili verilere ulaştığı düşünülse de bir yandan da olayın neden kaynaklandığı araştırılıyor. Çalınan bilgiler arasında kredi kartı numaraları yer almıyor. Ancak elde edilen bilgiler sahte kimlikle kredi kartı almaya yarayabilecek yeterlilikte olduğundan ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalındığı ifade ediliyor.
Google şu günlerde Colt'un hizmetlerinden faydalanmıyor. Bu kararı olaydan çok uzun süre önce alan şirket, güvenlik açığının aracı şirketle ilgili bir durum olduğunun da altını çiziyor.
Google'dan kendine özgü "Second Life"
2003'te hayatımıza girip bize ikinci ve sanal bir hayat öneren Second Life'ın bir benzeri, 3 boyutlu sosyal ağ olarak Google markasıyla geliyor.
İnternet devi, milyonlarca kullanıcının rüzgarına kapıldığı Second Life fırtınasının bir benzerini sessiz sedasız oluşturdu ve kullanıma açtı. 3 boyutlu yeni dünyada kullanıcılar kendi sanal karakterlerini oluşturup yaşayacakları odayı kuracak, mobilyalarla donatıp ağ üzerindeki diğer odalarda dolanabilecek.
Hatırlanacağı gibi 2003'te çıkan Second Life, milyonlarca kişiyi kendine bağlamış ve hatta bu oyun üzerinden gerçek para kazanan kullanıcılar da ortaya çıkmıştı. Oyunu oynamak isteyenlerin internet üzerinden indirdiği "kullanıcı taraflı" yazılım ile ağa bağlanılıyor ve online dünyada yerini almak isteyenler karakterlerini oluşturup farklı özelliklerle donatabiliyorlardı.
Google Lively ise biraz daha farklı. Burada da (şimdilik sadece Windows için) bilgisayarda çalışmak üzere hazırlanan yazılımın bir kurulum dosyası var. Ancak kullanıcılar bu aşamadan sonra Internet Explorer veya Firefox gibi tarayıcıları üzerinden sanal dünyaya giriş yapabiliyorlar.
Google mühendislik bölümünden proje müdürü Niniane Wang, "İnternetle bütünleşen bu yeni dünya aslında şimdikinin kopyası veya alternatif bir yer değil" sözleriyle özetlediği yeni hizmetin, daha çok insanların mevcut yaşamlarından çıkıp yeni ve farklı bir dünya oluşturmaları şeklinde bir proje olduğuna dikkati çekiyor.
Yeni dünyanın Second Life'tan farklı yönleri de var. Kullanıcılar video veya resim gibi çeşitli içeriklerini internet üzerinde bir yerlerde tutabilecekler. Böylelikle blog, Google tarafından kullanılan widget'lar, MySpace veya Facebook gibi web sayfalarına kolayca ekleyebilme şansı da yakalayacaklar. Para kullanımı ise söz konusu değil.
Şimdilik eklentilere kapalı olan platformda mevcut resimler ve seçenekler arasında seçimlerde bulunabiliyorsunuz. Sürükle - bırak yöntemiyle kullanımı kolaylaştırılan yeni dünya, Second Life'ın rüzgarına kapılıp bağımlılık yaratan "ikinci dünya"sı kadar başarılı olacak mı? Sistemin halen Beta aşamasında olduğunu da göz önüne alırsak bunu zaman gösterecek.
İnternet devi, milyonlarca kullanıcının rüzgarına kapıldığı Second Life fırtınasının bir benzerini sessiz sedasız oluşturdu ve kullanıma açtı. 3 boyutlu yeni dünyada kullanıcılar kendi sanal karakterlerini oluşturup yaşayacakları odayı kuracak, mobilyalarla donatıp ağ üzerindeki diğer odalarda dolanabilecek.
Hatırlanacağı gibi 2003'te çıkan Second Life, milyonlarca kişiyi kendine bağlamış ve hatta bu oyun üzerinden gerçek para kazanan kullanıcılar da ortaya çıkmıştı. Oyunu oynamak isteyenlerin internet üzerinden indirdiği "kullanıcı taraflı" yazılım ile ağa bağlanılıyor ve online dünyada yerini almak isteyenler karakterlerini oluşturup farklı özelliklerle donatabiliyorlardı.
Google Lively ise biraz daha farklı. Burada da (şimdilik sadece Windows için) bilgisayarda çalışmak üzere hazırlanan yazılımın bir kurulum dosyası var. Ancak kullanıcılar bu aşamadan sonra Internet Explorer veya Firefox gibi tarayıcıları üzerinden sanal dünyaya giriş yapabiliyorlar.
Google mühendislik bölümünden proje müdürü Niniane Wang, "İnternetle bütünleşen bu yeni dünya aslında şimdikinin kopyası veya alternatif bir yer değil" sözleriyle özetlediği yeni hizmetin, daha çok insanların mevcut yaşamlarından çıkıp yeni ve farklı bir dünya oluşturmaları şeklinde bir proje olduğuna dikkati çekiyor.
Yeni dünyanın Second Life'tan farklı yönleri de var. Kullanıcılar video veya resim gibi çeşitli içeriklerini internet üzerinde bir yerlerde tutabilecekler. Böylelikle blog, Google tarafından kullanılan widget'lar, MySpace veya Facebook gibi web sayfalarına kolayca ekleyebilme şansı da yakalayacaklar. Para kullanımı ise söz konusu değil.
Şimdilik eklentilere kapalı olan platformda mevcut resimler ve seçenekler arasında seçimlerde bulunabiliyorsunuz. Sürükle - bırak yöntemiyle kullanımı kolaylaştırılan yeni dünya, Second Life'ın rüzgarına kapılıp bağımlılık yaratan "ikinci dünya"sı kadar başarılı olacak mı? Sistemin halen Beta aşamasında olduğunu da göz önüne alırsak bunu zaman gösterecek.
Işık hızında internet geliyor
Türkiye VDSL2 ile daha yeni 32 Megabit Internet'le tanışıyor. Avustralyalı bilim adamları ise Internet'i 64 kat hızlandıracak 640 Gigabit'lik mucize bir teknoloji geliştirdiler.
Avustralya'nın Sydney kentinde düzenlenen Opto-Elektronik ve Haberleşme Konferansı'na interneti en az 64 kat hızlandıracak, saniyede 640 Gigabit veri transfer edecek yeni nesil iletişim yongası damgasını vurdu. Yeni yonga kulanılmaya başlandığında internet ışık hızına ulaşacak; filmler birkaç saniyede bilgisayarımıza indirilecek, oyun konsolları, video cihazları internete anında bağlanacak.
Sydney Üniversitesi Optik Sistemler için Ultra Genişbant Cihazlar Merkezi (CUDOS) tarafından son dört yıldır geliştirilen teknoloji "üzerinde çizik bulunan bir parça cam" olarak adlandırdı. Sadece bir cam parçasının günümüz elektronik devrelerinin yapamadığını yapacak olması ürünün fiyatının da oldukça uygun olmasını sağlayacak.
CUDOS'un yöneticisi Profesör Ben Eggleton'ın verdiği bilgilere göre "Fotonik Anahtarlama - Photonic Switching" olarak tanımlanan yeni teknolojinin önümüzdeki 5 yıl içinde ticari ürün olarak pazara sunulması bekleniyor. Günümüzde Internet üzerindeki tüm trafik yönlendiriciler ve anahtarlayıcılar ile dağıtılıyor. Elektronik devrelerin kullanıldığı bu cihazların ulaşabildikleri en üst nokta ise saniyede 10 Gigabit veri iletebilmek. Fotonik Anahtarlama Yongası ise saniyede 640 Gigabit hıza ulaşarak mevcut teknolojilerin 64 kat üzerine çıkabiliyor. Üzerinde yapılacak birkaç iyileştirme ile bu hızın 100 kata kadar çıkarılması da mümkün.
Tabii ki bu teknolojinin kullanılması için mevcut internet altyapısında olmazsa olmaz bazı iyileştirmeler de gerekiyor. Fotonik Anahtarlama teknolojisinin çalışabilmesi için fiber optik ağların bulunması gerekli. Türkiye'de olduğu gibi bakır kablolardan aktarılacak olan verilerin bu anahtarlama teknolojisi ile yönlendirilmesi ve internete erişim hızının artması mümkün değil. Dünya üzerinde halen fiber optik ağları neredeyse her eve ulaşan Japonya ve Kore en hızlı internet erişimine sahip.Fiber optik kablolar içinde bilgiler ışık hızında dolaşırken, saniyede 10 Gigabit kapasiteye sahip günümüzün en iyi yönlendiricileri kendi kapasiteleri kadar veriyi işleyebiliyor. Internet'teki yavaşlığın temeli de buradan kaynaklanıyor. Fotonik Anahtarlama teknolojisi ise bu darboğazı en az 64 kat aşarak, insanların anlık olarak, hatasız bir şekilde bilgilere ulaşabilmesine olanak sağlayacak.
Avustralya'nın Sydney kentinde düzenlenen Opto-Elektronik ve Haberleşme Konferansı'na interneti en az 64 kat hızlandıracak, saniyede 640 Gigabit veri transfer edecek yeni nesil iletişim yongası damgasını vurdu. Yeni yonga kulanılmaya başlandığında internet ışık hızına ulaşacak; filmler birkaç saniyede bilgisayarımıza indirilecek, oyun konsolları, video cihazları internete anında bağlanacak.
Sydney Üniversitesi Optik Sistemler için Ultra Genişbant Cihazlar Merkezi (CUDOS) tarafından son dört yıldır geliştirilen teknoloji "üzerinde çizik bulunan bir parça cam" olarak adlandırdı. Sadece bir cam parçasının günümüz elektronik devrelerinin yapamadığını yapacak olması ürünün fiyatının da oldukça uygun olmasını sağlayacak.
CUDOS'un yöneticisi Profesör Ben Eggleton'ın verdiği bilgilere göre "Fotonik Anahtarlama - Photonic Switching" olarak tanımlanan yeni teknolojinin önümüzdeki 5 yıl içinde ticari ürün olarak pazara sunulması bekleniyor. Günümüzde Internet üzerindeki tüm trafik yönlendiriciler ve anahtarlayıcılar ile dağıtılıyor. Elektronik devrelerin kullanıldığı bu cihazların ulaşabildikleri en üst nokta ise saniyede 10 Gigabit veri iletebilmek. Fotonik Anahtarlama Yongası ise saniyede 640 Gigabit hıza ulaşarak mevcut teknolojilerin 64 kat üzerine çıkabiliyor. Üzerinde yapılacak birkaç iyileştirme ile bu hızın 100 kata kadar çıkarılması da mümkün.
Tabii ki bu teknolojinin kullanılması için mevcut internet altyapısında olmazsa olmaz bazı iyileştirmeler de gerekiyor. Fotonik Anahtarlama teknolojisinin çalışabilmesi için fiber optik ağların bulunması gerekli. Türkiye'de olduğu gibi bakır kablolardan aktarılacak olan verilerin bu anahtarlama teknolojisi ile yönlendirilmesi ve internete erişim hızının artması mümkün değil. Dünya üzerinde halen fiber optik ağları neredeyse her eve ulaşan Japonya ve Kore en hızlı internet erişimine sahip.Fiber optik kablolar içinde bilgiler ışık hızında dolaşırken, saniyede 10 Gigabit kapasiteye sahip günümüzün en iyi yönlendiricileri kendi kapasiteleri kadar veriyi işleyebiliyor. Internet'teki yavaşlığın temeli de buradan kaynaklanıyor. Fotonik Anahtarlama teknolojisi ise bu darboğazı en az 64 kat aşarak, insanların anlık olarak, hatasız bir şekilde bilgilere ulaşabilmesine olanak sağlayacak.
Oyun ve overclock canavarı
ASUS, yeni anakart serisi Maximus II Formula ile overclock yapmayı düşünenler ve oyunseverlere üst düzey performans sunmayı vadediyor.
ASUS, her zaman en iyisini arayan oyuncular için ASUS ROG Maximus II Formula serisi anakartları duyurdu. P45 yonga seti ve DDR II gibi son teknolojiyle donatılan anakart üst düzey oyun performansı da sunuyor.
Dahili SupremeFX X-Fi ses kartı temiz bir ses çıkışı sağlarken, CPU Level Up teknolojisi ile işlemcinin saat hızını karmaşık ayarlara gerek kalmadan düzenleyerek bilgisayarın hızını arttırabiliyorsunuz.
Tüm bunların yanında Extreme Engine güç tasarımı, sistemin kararlı çalışması için gerilimi ayarlayarak seçilen BIOS ayarlarına göre düzenleme yapıyor.
SupremeFX X-Fi ile Yüksek Kalitedeki Ses
Oyunseverlere iyi bir oyun deneyimi sunmayı vadeden Republic of Gamers (Oyuncu Cumhuriyeti –ROG) markası, aynı etikete sahip ROG Maximus II Formula'da da yer alıyor ve ses kartı SupremeFX X-Fi ile beraber geliyor.
ADI 2000B ses kodlayıcısı (codec), Creative X-Fi yazılımı, CMSS3D ve Crystalizer teknolojileri ile otantik EAX ses efektleri desteği sayesinde etrafınızı çevreleyen gerçekçi ve üç boyutlu ses efektleri ile desteklenen ürün gerçekçi bir ortam yaratma fırsatı sunuyor.
CPU Level Up
CPU Level Up teknolojisiyle oyuncular işlemcilerinin hızını kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve karmaşık overclock ayarlarıyla uraşmadan rahatlıkla arttırabiliyorlar. Bunun için tek yapmaları gereken BIOS’ta bulunan işlemci listesinden bir model beğenmek. Bu seçim yapıldığı anda belirlenen hız için gerekli tüm ayarlar otomatik olarak yapılıyor ve işlemci o hızda kararlı bir biçimde çalışıyor.
Extreme Engine Tasarımı
ROG Extreme Engine ASUS’un mühendislik deneyiminin son ürünlerinden bir tanesi. Extreme Engine, meraklısına büyük oranda overclock yapma imkanı tanıyan çok fazlı (multi-phase) güç devresi tasarımından meydana geliyor.
Teknik Özellikler
İşlemci
LGA775 socket for Intel® Core™2 Extreme / Core™2 Quad / Core™2 Duo / Pentium® dual-core/Celeron® dual-core /Celeron® Işlemciler
Yonga seti
Intel® P45/ICH10R with Intel® Fast Memory Access Teknolojisi
Veri yolu
1600/1333/1066/800 MHz
Bellek
Çift kanal bellek mimarisi maks.16GB, DDR2-1200/1066/800/667 MHz
Genişleme Yuvaları
- 2 * PCIe2.0 x16 slot
- 3 * PCIe x1 slot (PCIEx1_1 (siyah) ses slotuyla uyumludur)
- 2 * PCI 2.2 slot
Depolama
ICH10R Güney Köprüsü:
- 6 *Z SATA 3.0 Gb/s port
Marvell® 88SE6121 denetleyicisi:
- 1 x UltraDMA 133/100/66/33
- 1 x Harici SATA 3.0 Gb/s port (SATA On-the-Go)
Silicon Image Sil5723
- 2 x SATA 3.0 Gb/s port
LAN
Çift Gigabit LAN denetleyicisi, AI NET2 özelliği
Ses
SupremeFX X-Fi Ses Kartı:
- ADI® AD2000B 8-Kanal High Definition Audio CODEC
- Creative X-Fi capability
- X-Fi arayüzü
Coaxial/Optik S/PDIF çkış portları
USB
maks.12 USB 2.0 port (6 port arka panelde, 6 port kart ortasındal)
Özel ROG Overclock Özellikleri
Pin Fin Thermal Modülü
Extreme Engine:
- 16 fazlı güç tasarımı – CPU
- 3 fazlı güç tasarımı – Kuzey Köprüsü
- 2 fazlı güç tasarımı – Bellek
Extreme Tweaker
- CPU Level Up
ROG Özellikleri
- LCD Poster
- Onboard Switches: Power / Reset / Cls CMOS (arka panelde)
ASUS, her zaman en iyisini arayan oyuncular için ASUS ROG Maximus II Formula serisi anakartları duyurdu. P45 yonga seti ve DDR II gibi son teknolojiyle donatılan anakart üst düzey oyun performansı da sunuyor.
Dahili SupremeFX X-Fi ses kartı temiz bir ses çıkışı sağlarken, CPU Level Up teknolojisi ile işlemcinin saat hızını karmaşık ayarlara gerek kalmadan düzenleyerek bilgisayarın hızını arttırabiliyorsunuz.
Tüm bunların yanında Extreme Engine güç tasarımı, sistemin kararlı çalışması için gerilimi ayarlayarak seçilen BIOS ayarlarına göre düzenleme yapıyor.
SupremeFX X-Fi ile Yüksek Kalitedeki Ses
Oyunseverlere iyi bir oyun deneyimi sunmayı vadeden Republic of Gamers (Oyuncu Cumhuriyeti –ROG) markası, aynı etikete sahip ROG Maximus II Formula'da da yer alıyor ve ses kartı SupremeFX X-Fi ile beraber geliyor.
ADI 2000B ses kodlayıcısı (codec), Creative X-Fi yazılımı, CMSS3D ve Crystalizer teknolojileri ile otantik EAX ses efektleri desteği sayesinde etrafınızı çevreleyen gerçekçi ve üç boyutlu ses efektleri ile desteklenen ürün gerçekçi bir ortam yaratma fırsatı sunuyor.
CPU Level Up
CPU Level Up teknolojisiyle oyuncular işlemcilerinin hızını kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve karmaşık overclock ayarlarıyla uraşmadan rahatlıkla arttırabiliyorlar. Bunun için tek yapmaları gereken BIOS’ta bulunan işlemci listesinden bir model beğenmek. Bu seçim yapıldığı anda belirlenen hız için gerekli tüm ayarlar otomatik olarak yapılıyor ve işlemci o hızda kararlı bir biçimde çalışıyor.
Extreme Engine Tasarımı
ROG Extreme Engine ASUS’un mühendislik deneyiminin son ürünlerinden bir tanesi. Extreme Engine, meraklısına büyük oranda overclock yapma imkanı tanıyan çok fazlı (multi-phase) güç devresi tasarımından meydana geliyor.
Teknik Özellikler
İşlemci
LGA775 socket for Intel® Core™2 Extreme / Core™2 Quad / Core™2 Duo / Pentium® dual-core/Celeron® dual-core /Celeron® Işlemciler
Yonga seti
Intel® P45/ICH10R with Intel® Fast Memory Access Teknolojisi
Veri yolu
1600/1333/1066/800 MHz
Bellek
Çift kanal bellek mimarisi maks.16GB, DDR2-1200/1066/800/667 MHz
Genişleme Yuvaları
- 2 * PCIe2.0 x16 slot
- 3 * PCIe x1 slot (PCIEx1_1 (siyah) ses slotuyla uyumludur)
- 2 * PCI 2.2 slot
Depolama
ICH10R Güney Köprüsü:
- 6 *Z SATA 3.0 Gb/s port
Marvell® 88SE6121 denetleyicisi:
- 1 x UltraDMA 133/100/66/33
- 1 x Harici SATA 3.0 Gb/s port (SATA On-the-Go)
Silicon Image Sil5723
- 2 x SATA 3.0 Gb/s port
LAN
Çift Gigabit LAN denetleyicisi, AI NET2 özelliği
Ses
SupremeFX X-Fi Ses Kartı:
- ADI® AD2000B 8-Kanal High Definition Audio CODEC
- Creative X-Fi capability
- X-Fi arayüzü
Coaxial/Optik S/PDIF çkış portları
USB
maks.12 USB 2.0 port (6 port arka panelde, 6 port kart ortasındal)
Özel ROG Overclock Özellikleri
Pin Fin Thermal Modülü
Extreme Engine:
- 16 fazlı güç tasarımı – CPU
- 3 fazlı güç tasarımı – Kuzey Köprüsü
- 2 fazlı güç tasarımı – Bellek
Extreme Tweaker
- CPU Level Up
ROG Özellikleri
- LCD Poster
- Onboard Switches: Power / Reset / Cls CMOS (arka panelde)
2000 yıllık hurma çekirdeğinden fidan
2000 yıllık hurma çekirdeğinden fidan
İsrail’de yaklaşık yarım yüzyıl önce eski bir sarayın kalıntıları arasında bulunan ve bugün yeni bir fidana can veren hurma çekirdeğinin 2000 yaşında olduğu, gelişkin tarihlendirme teknikleri kullanan İsrailli araştırmacılarca doğrulandı.
KUDÜS - Çekirdek, 1963-65 yıllarında Ölü Deniz’e bakan Masada kalesinin kalıntılarında yapılan arkeolojik araştırmalar sırasında bulunan çekirdeklerden bir tanesi. Kral Herod tarafından yazlık ikametgah olarak yaptırılan Masada, İsrailliler için bir kahramanlık sembolü olarak görülüyor. Çünkü kaleyi savunan Yahudi askerler, 2000 yıl önce ülkeyi işgal eden Roma ordusunun eline düşmemek için kendilerini uçuruma atarak intihar etmişler.
Kudüs’teki Hadassah Tıp Organizasyonuna ait Louis N. Borick Doğal Tıp Araştırma Merkezinden Sarah Sallon yönetimindeki ekip, 40 yıldan fazla bir süredir oda sıcaklığında tutulan bu çekirdeklerden beşini deney için aldı, ikisi üzerinde karbon izotop testleri yaparak yaşlarını belirledi ve geriye kalan üçünü toprağa ekti. Bunlardan yalnızca biri filizlendi. İncil’deki en yaşlı insan Methuselah’ın adı verilen filiz, 26 ay sonra bugün 1,25 metre boyunda sağlıklı bir hurma fidanına dönüşmüş bulunuyor. Karbon testleri, Masada’daki Kuzey Sarayı’nın giriş yolunda bir arada bulunan çekirdeklerin, artı ya da eksi 50 yıllık hata payıyla 2000 yaşında olduğunu ortaya koydu.Kayıtlara göre Kral Herod’un sarayı 2044 yıl önce yaptırdığına işaret eden araştırmacılar, yayımladıkları makalede de bu durumda Methuselah’ın “anne ve babasının” meyveleriyle Romalılara teslim olmaktansa ölümü seçen Yahudileri beslemiş olduğunu belirtiyorlar.Tarihi kayıtlara göre bir zamanlar “Hayat Ağacı” olarak adlandırılan Yudea hurması ormanlarının Ürdün vadisini kaplamasına karşın, İsrail bugün hurma ithalatçısı bir ülke.Eğer Methuselah “büyüyünce” dişi çıkarsa “türleri yeniden canlandırma” çalışmalarına destek sağlamış olacak.Ağacın dişi olması halinde Sallon ve ekibi, bu hurma türünün eskilerin inandığı gibi tıbbi özellikleri bulunup bulunmadığını da belirleyecek. Ancak bunun için araştırmacıların, ağacın cinsiyetinin belli olacağı 2010 yılını beklemeleri gerekecek.Sallon, ağacın dişi çıkması halinde adını “Bayan Methuselah” olarak değiştireceklerini belirtiyor.
İsrail’de yaklaşık yarım yüzyıl önce eski bir sarayın kalıntıları arasında bulunan ve bugün yeni bir fidana can veren hurma çekirdeğinin 2000 yaşında olduğu, gelişkin tarihlendirme teknikleri kullanan İsrailli araştırmacılarca doğrulandı.
KUDÜS - Çekirdek, 1963-65 yıllarında Ölü Deniz’e bakan Masada kalesinin kalıntılarında yapılan arkeolojik araştırmalar sırasında bulunan çekirdeklerden bir tanesi. Kral Herod tarafından yazlık ikametgah olarak yaptırılan Masada, İsrailliler için bir kahramanlık sembolü olarak görülüyor. Çünkü kaleyi savunan Yahudi askerler, 2000 yıl önce ülkeyi işgal eden Roma ordusunun eline düşmemek için kendilerini uçuruma atarak intihar etmişler.
Kudüs’teki Hadassah Tıp Organizasyonuna ait Louis N. Borick Doğal Tıp Araştırma Merkezinden Sarah Sallon yönetimindeki ekip, 40 yıldan fazla bir süredir oda sıcaklığında tutulan bu çekirdeklerden beşini deney için aldı, ikisi üzerinde karbon izotop testleri yaparak yaşlarını belirledi ve geriye kalan üçünü toprağa ekti. Bunlardan yalnızca biri filizlendi. İncil’deki en yaşlı insan Methuselah’ın adı verilen filiz, 26 ay sonra bugün 1,25 metre boyunda sağlıklı bir hurma fidanına dönüşmüş bulunuyor. Karbon testleri, Masada’daki Kuzey Sarayı’nın giriş yolunda bir arada bulunan çekirdeklerin, artı ya da eksi 50 yıllık hata payıyla 2000 yaşında olduğunu ortaya koydu.Kayıtlara göre Kral Herod’un sarayı 2044 yıl önce yaptırdığına işaret eden araştırmacılar, yayımladıkları makalede de bu durumda Methuselah’ın “anne ve babasının” meyveleriyle Romalılara teslim olmaktansa ölümü seçen Yahudileri beslemiş olduğunu belirtiyorlar.Tarihi kayıtlara göre bir zamanlar “Hayat Ağacı” olarak adlandırılan Yudea hurması ormanlarının Ürdün vadisini kaplamasına karşın, İsrail bugün hurma ithalatçısı bir ülke.Eğer Methuselah “büyüyünce” dişi çıkarsa “türleri yeniden canlandırma” çalışmalarına destek sağlamış olacak.Ağacın dişi olması halinde Sallon ve ekibi, bu hurma türünün eskilerin inandığı gibi tıbbi özellikleri bulunup bulunmadığını da belirleyecek. Ancak bunun için araştırmacıların, ağacın cinsiyetinin belli olacağı 2010 yılını beklemeleri gerekecek.Sallon, ağacın dişi çıkması halinde adını “Bayan Methuselah” olarak değiştireceklerini belirtiyor.
12 Haziran 2008 Perşembe
Nokıa N85
Akıllı telefon sınıfından Symbian telefonu olan Nokia N85, 5 megapiksel kameraya sahip. Carl-Zeiss mercekli kamera otomatik odaklama yapabiliyor. Nokia N95'deki gibi çift yönlü sürgü mekanizması Nokia N85'de de yer alıyor.
3G telefonu olan Nokia N85, N81'in şekillendirdiği N-Serisi tasarımına uygun detaylara sahip. Yeni modelin Nokia N81 ve N78'deki gibi Navi wheel gezinti (Touch Sensitive Scrolling D-Pad) özelliği göstermesi muhtemel. Model hakkında fazla bir bilgi yokken sızan fotoğrafları ekte. (Nokia N85 ile ilgili yeni bilgiler geldiğinde konu güncellenecek)
3G telefonu olan Nokia N85, N81'in şekillendirdiği N-Serisi tasarımına uygun detaylara sahip. Yeni modelin Nokia N81 ve N78'deki gibi Navi wheel gezinti (Touch Sensitive Scrolling D-Pad) özelliği göstermesi muhtemel. Model hakkında fazla bir bilgi yokken sızan fotoğrafları ekte. (Nokia N85 ile ilgili yeni bilgiler geldiğinde konu güncellenecek)
Güneş Panelli MP3 Çalar
Güneş Panelli MP3 Çalar
Thanko Solar MP4, portatif müzik çalara güneş panelinin dahil edildiği girişimci düşüncenin bir ürünü. Pilin bu yolla dolmasıyla müzik dinlemenin veya video izlemenin keyfi aralıksız sürecek. 220 × 176 piksel çözünürlüğünde LCD ekranlı MP3 çalarda video oynatabilme kabiliyeti, FM Radyo, hoparlör, oyunlar ve ses kayıt özelliği bulunuyor. Ses formatları olarak MP3/WMA/WAV destekleniyor.
Gelelim Thanko 4GB Solar MP4'ün kritik özelliğine: dahili solar paneller. Solar paneller daha verimli şarj için kasadan ayrılabiliyor. Güneşli bir günde bir saatlik şarj 35 dakika müziğe veya 15 dakika video oynatımına karşılık geliyor. Usb üzerinde de şarj olabilen ürün pilinin tam dolması için 5 saat gerekiyor.
Yerleşik 4GB kapasite yetersiz gelirse harici 2GB SD kart ile kapasite artırmak mümkün. Japonya'da satışı olan Thanko 4GB Solar MP4 player-SOLMP4PL modelinin fiyatı 96$.
Thanko Solar MP4, portatif müzik çalara güneş panelinin dahil edildiği girişimci düşüncenin bir ürünü. Pilin bu yolla dolmasıyla müzik dinlemenin veya video izlemenin keyfi aralıksız sürecek. 220 × 176 piksel çözünürlüğünde LCD ekranlı MP3 çalarda video oynatabilme kabiliyeti, FM Radyo, hoparlör, oyunlar ve ses kayıt özelliği bulunuyor. Ses formatları olarak MP3/WMA/WAV destekleniyor.
Gelelim Thanko 4GB Solar MP4'ün kritik özelliğine: dahili solar paneller. Solar paneller daha verimli şarj için kasadan ayrılabiliyor. Güneşli bir günde bir saatlik şarj 35 dakika müziğe veya 15 dakika video oynatımına karşılık geliyor. Usb üzerinde de şarj olabilen ürün pilinin tam dolması için 5 saat gerekiyor.
Yerleşik 4GB kapasite yetersiz gelirse harici 2GB SD kart ile kapasite artırmak mümkün. Japonya'da satışı olan Thanko 4GB Solar MP4 player-SOLMP4PL modelinin fiyatı 96$.
Saniyede 1 katrilyon işlem yapabilen bilgisayar
Saniyede 1 katrilyon işlem yapabilen bilgisayar
IBM saniyede 1 katrilyon işlem yapabilen süper bilgisayar üretti. Süper bilgisayar Roadrunner’ın günlük işlem kapasitesi, 6 milyar insanın hesap makinesiyle 46 yıl boyunca durmaksızın ve saniyede 1 işlem yapmasına eşit.
IBM saniyede 1 katrilyon işlem yapabilen süper bilgisayar üretti. Süper bilgisayar Roadrunner’ın günlük işlem kapasitesi, 6 milyar insanın hesap makinesiyle 46 yıl boyunca durmaksızın ve saniyede 1 işlem yapmasına eşit.
İSTANBUL - IBM’den yapılan yazılı açıklamada, ABD Enerji Bakanlığı için geliştirilen “Roadrunner” isimli makinenin, saniyede 1 petaflop, yani 1 katrilyon (1.000 trilyon) işlem kapasitesini sunabilen “ilk” süper bilgisayar olduğu kaydedildi.
Roadrunner’ın, yine IBM’in ürettiği ve halen dünyanın en hızlı süper bilgisayarı Blue Gene’den 3 kat daha hızlı çalıştığı belirtilerek, yeni süper bilgisayarın, iklim, astronomi, alternatif enerji araştırmaları, finansal servisler ve ulusal güvenlik konularında kullanılmasının planlandığı ifade edildi.
Roadrunner’ın gücünü, ticari piyasada bulunan AMD ve IBM Cell işlemcilerden aldığı aktarılan açıklamada, bünyesinde, 6 bin 948 adet çift çekirdekli AMD Opteron ve oyun konsollarında da kullanılan 12 bin 960 adet IBM Cell işlemci bulunduran Roadrunner’ın, 80 terrabaytlık bir hafızaya sahip olduğu bildirildi.
288 buzdolabı büyüklüğüyle yaklaşık bin 830 metre karelik yer kaplayan ve yaklaşık 223 ton ağırlığında olan Roadrunner’ın içinde, 92 kilometre uzunluğunda fiber optik kablo bulunduğu, işletim sistemi olarak Red Hat’ın Linux sürümünün kullanıldığı ve Roadrunner’ın, watt başına 376 milyon işlem yaparak, enerji tasarrufu konusunda önemli bir avantaj sağladığı kaydedildi.
Açıklamada, IBM Roadrunner’ın performansına ilişkin olarak da şunlar aktarıldı:
“Roadrunner’ın günlük işlem kapasitesi, dünyada yaşayan yaklaşık 6 milyar insanın hesap makinesiyle 46 yıl boyunca durmaksızın ve saniyede 1 işlem yapmasına eşit. Günümüzün en hızlı 100 bin dizüstü bilgisayarının ürettiği işlem gücü, Roadrunner’ın kapasitesine eşit. 100 bin dizüstü bilgisayar yan yana konulduğunda yaklaşık 2,5 kilometrelik bir uzunluk elde ediliyor. Son 10 yılda, süper bilgisayarların gücü bin kat arttı. Karmaşık bir fizik problemini çözmek Roadrunner’ın 1 haftasını alırken, 1998 yılının en hızlı süper bilgisayarında bu süre 20 yılı bulabiliyordu.”
TÜRKSAT 3A bu gece fırlatılacak
TÜRKSAT 3A bu gece fırlatılacak
Türkiye’nin yeni uydusu TÜRKSAT 3A, bu gece TSİ 00.52’de uzaya fırlatılacak.
ANKARA - TÜRKSAT A.Ş yetkililerinden alınan bilgiye göre, Fransız Guyanası’ndaki Kourou üssünden gerçekleşecek fırlatmadan 6 saat önce yakıtların konulacağı tanklar soğutulmaya başlanacak. Depolara yakıt gönderme işlemi fırlatmadan 3 saat önce başlayacak ve fırlatmaya 2 dakika kalana kadar bu işlem devam edecek.
Roketin ateşlenme işlemi bilgisayar ile yapılacak. Roket 25 Boeing uçağın itme gücüne eşit olan 1300 ton itme gücü ile yerden havalanacak. Roketin fırlatılmasından 2 dakika sonra tüketilen yakıt miktarı 500 tona ulaşacak.
Fırlatmadan 27 dakika sonra İngiliz Askeri uydusu SKYNET 5A, 31 dakika sonra ise TÜRKSAT 3A roketten ayrılacak. TÜRKSAT 3A uydusu 10 gün sürecek bir yolculuğun ardından “42 derece Doğu” yörüngesine yerleşecek ve uydunun kontrolü Gölbaşı Uydu Yer İstasyonu’na devredilecek. Buradan gönderilecek komutlarla uydu 15 gün daha performans testlerine tabi tutulacak.
UYDUNUN ÖZELLİKLERİ
TÜRKSAT 3A, TÜRKSAT 1C’nin bütün trafiğini ve yükünü alacak. Farklı bir yörüngede, farklı bir şekilde işletilecek olan 1C uydusu televizyonların ilave data aktarımı taleplerinin yerine getirilmesinde kullanılacak.
Haziran ayında hizmete girmesi planlanan TÜRKSAT 3A’nın uydu manevra ömrü 20 yıl. 2,8x2,3x1,8 metre boyutlarında olan uydunun kanat açıklığı ise 30 metre. TÜRKSAT 3A uydusunda diğer uydularda olmayan “yıldız izleme” özelliğinin bulunuyor. Diğer uydular güneşe ve dünyaya bakarak yerini hesaplarken, TÜRKSAT 3A uydusu ise yıldızları izleyerek yerini hesaplıyor.
Üretimi için ilk resmi girişim 2005 yılı Nisan ayında başlatılan TÜRKSAT 3A, 200 milyon dolara mal oldu. Yeni uydunun tasarım, entegrasyon ve test aşamalarına paralel şekilde yürütülen teknoloji transferi ve eğitim projesinde 22 Türk mühendis de görev aldı. Böylece, bundan sonra TÜRKSAT için üretilecek uyduların Türk mühendislerce tasarlanabilmesi yolunda, ilk ve en önemli adım atılmış oldu.
TÜRKSAT 3A, Avrupa, Türkiye’nin tamamı ve Asya’yı kapsama altına alacak. Uydu, Türkiye ile birlikte Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Çin’e kadar uzanan geniş bir kapsama alanında, televizyon yayıncılığı ile birlikte internet, ses ve data aktarımları için kullanılacak.
Doğu ve Batı kapsama alanları arasında doğrudan anahtarlanabilme özelliğine sahip olan TÜRKSAT 3A, bu özelliği ile kapsama alanı içerisinde dünyanın herhangi bir bölgesinden verilen bir yayının, dünyanın başka bir bölgesine aktarımını gerçekleştirebilecek.
TÜRKSAT 3A üzerinden VSAT uygulamalarında kurumsal müşteriler 50-60 santimetre gibi küçük çaplı antenlerle yayın alabilecek ve 1 watlık HPA’larla uplink yapabilecek. Bu özelliği ile TÜRKSAT 3A, VSAT kurulumlarında önemli oranda maliyet azalmasına imkan tanıyacak.
TÜRKSAT 3A, 1296 megahertzlik pazarlanabilir kapasiteye sahip olacak. Bu kapasite, TÜRKSAT 1C uydusunun yaklaşık iki katı büyüklükte. TÜRKSAT 3A’nın, bu kapasitesi ile ortalama 200 yeni televizyon kanalı yayın yapabilecek.
TÜRKSAT 3A’nın 42 derece Doğu lokasyonunda devreye girmesiyle mevcut televizyon, radyo ve VSAT aktarımları çok yüksek hız ve kalitede gerçekleştirilebilecek. Yüksek çözünürlüklü (HD) yayınların iletilmesi ile ilgili çok iyi bir altyapıya kavuşulmuş olacak. Çanak antenlerin çapının küçülmesine rağmen daha iyi bir yayın kalitesi standart dijital yayınlarda da elde edilebilecek.
1990’DAN 2008’E UYDULAR
Türkiye uzaya uydu gönderebilmek üzere ilk kez 1990 yılında ihaleye çıktı. TÜRKSAT adı verilen uydu serisinden ilk ikisinin yapımı, ana ve yedek kontrol istasyonları, personelin eğitimi ve dokümantasyon sağlanmasını içeren 315 milyon dolarlık ihale ile ilk Türk uydusu TÜRKSAT 1A imal edildi. Ancak 1994 yılı Ocak ayındaki fırlatılış sırasında uydunun fırlatıcı roketinde meydana gelen arıza sonucu TÜRKSAT 1A Fransız Guyanası’ndaki Kourou üssünden fırlatılışından kısa süre sonra infilak etti ve parçalanarak düştü.
TÜRKSAT 1A’nın başarısız olması üzerine, Türkiye, ikinci uydu TÜRKSAT 1B’nin üretim sürecinin hızlandırılarak, imalatının birkaç ay içerisinde bitirilmesini sağladı. TÜRKSAT 1B, 11 Ağustos 1994 tarihinde Fransız Guyanası’ndan başarıyla fırlatıldı ve yörüngesine yerleştirildi.
Bu arada, fırlatılışı başarısızlıkla sonuçlanan TÜRKSAT 1A’nın sigorta kapsamında olması nedeniyle bunun yerine üretici firma Alcatel Space hemen yeni bir uydunun üretimine başladı. TÜRKSAT 1C adını alan bu uydu, Türkiye’nin isteği üzerine kapsama alanı daha da genişletilerek üretildi ve 10 Temmuz 1996 tarihinde başarıyla uzaya fırlatıldı. TÜRKSAT 2A uydusu ise 2001 yılında uzaya fırlatıldı.
Türkiye’nin yeni uydusu TÜRKSAT 3A, bu gece TSİ 00.52’de uzaya fırlatılacak.
ANKARA - TÜRKSAT A.Ş yetkililerinden alınan bilgiye göre, Fransız Guyanası’ndaki Kourou üssünden gerçekleşecek fırlatmadan 6 saat önce yakıtların konulacağı tanklar soğutulmaya başlanacak. Depolara yakıt gönderme işlemi fırlatmadan 3 saat önce başlayacak ve fırlatmaya 2 dakika kalana kadar bu işlem devam edecek.
Roketin ateşlenme işlemi bilgisayar ile yapılacak. Roket 25 Boeing uçağın itme gücüne eşit olan 1300 ton itme gücü ile yerden havalanacak. Roketin fırlatılmasından 2 dakika sonra tüketilen yakıt miktarı 500 tona ulaşacak.
Fırlatmadan 27 dakika sonra İngiliz Askeri uydusu SKYNET 5A, 31 dakika sonra ise TÜRKSAT 3A roketten ayrılacak. TÜRKSAT 3A uydusu 10 gün sürecek bir yolculuğun ardından “42 derece Doğu” yörüngesine yerleşecek ve uydunun kontrolü Gölbaşı Uydu Yer İstasyonu’na devredilecek. Buradan gönderilecek komutlarla uydu 15 gün daha performans testlerine tabi tutulacak.
UYDUNUN ÖZELLİKLERİ
TÜRKSAT 3A, TÜRKSAT 1C’nin bütün trafiğini ve yükünü alacak. Farklı bir yörüngede, farklı bir şekilde işletilecek olan 1C uydusu televizyonların ilave data aktarımı taleplerinin yerine getirilmesinde kullanılacak.
Haziran ayında hizmete girmesi planlanan TÜRKSAT 3A’nın uydu manevra ömrü 20 yıl. 2,8x2,3x1,8 metre boyutlarında olan uydunun kanat açıklığı ise 30 metre. TÜRKSAT 3A uydusunda diğer uydularda olmayan “yıldız izleme” özelliğinin bulunuyor. Diğer uydular güneşe ve dünyaya bakarak yerini hesaplarken, TÜRKSAT 3A uydusu ise yıldızları izleyerek yerini hesaplıyor.
Üretimi için ilk resmi girişim 2005 yılı Nisan ayında başlatılan TÜRKSAT 3A, 200 milyon dolara mal oldu. Yeni uydunun tasarım, entegrasyon ve test aşamalarına paralel şekilde yürütülen teknoloji transferi ve eğitim projesinde 22 Türk mühendis de görev aldı. Böylece, bundan sonra TÜRKSAT için üretilecek uyduların Türk mühendislerce tasarlanabilmesi yolunda, ilk ve en önemli adım atılmış oldu.
TÜRKSAT 3A, Avrupa, Türkiye’nin tamamı ve Asya’yı kapsama altına alacak. Uydu, Türkiye ile birlikte Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Çin’e kadar uzanan geniş bir kapsama alanında, televizyon yayıncılığı ile birlikte internet, ses ve data aktarımları için kullanılacak.
Doğu ve Batı kapsama alanları arasında doğrudan anahtarlanabilme özelliğine sahip olan TÜRKSAT 3A, bu özelliği ile kapsama alanı içerisinde dünyanın herhangi bir bölgesinden verilen bir yayının, dünyanın başka bir bölgesine aktarımını gerçekleştirebilecek.
TÜRKSAT 3A üzerinden VSAT uygulamalarında kurumsal müşteriler 50-60 santimetre gibi küçük çaplı antenlerle yayın alabilecek ve 1 watlık HPA’larla uplink yapabilecek. Bu özelliği ile TÜRKSAT 3A, VSAT kurulumlarında önemli oranda maliyet azalmasına imkan tanıyacak.
TÜRKSAT 3A, 1296 megahertzlik pazarlanabilir kapasiteye sahip olacak. Bu kapasite, TÜRKSAT 1C uydusunun yaklaşık iki katı büyüklükte. TÜRKSAT 3A’nın, bu kapasitesi ile ortalama 200 yeni televizyon kanalı yayın yapabilecek.
TÜRKSAT 3A’nın 42 derece Doğu lokasyonunda devreye girmesiyle mevcut televizyon, radyo ve VSAT aktarımları çok yüksek hız ve kalitede gerçekleştirilebilecek. Yüksek çözünürlüklü (HD) yayınların iletilmesi ile ilgili çok iyi bir altyapıya kavuşulmuş olacak. Çanak antenlerin çapının küçülmesine rağmen daha iyi bir yayın kalitesi standart dijital yayınlarda da elde edilebilecek.
1990’DAN 2008’E UYDULAR
Türkiye uzaya uydu gönderebilmek üzere ilk kez 1990 yılında ihaleye çıktı. TÜRKSAT adı verilen uydu serisinden ilk ikisinin yapımı, ana ve yedek kontrol istasyonları, personelin eğitimi ve dokümantasyon sağlanmasını içeren 315 milyon dolarlık ihale ile ilk Türk uydusu TÜRKSAT 1A imal edildi. Ancak 1994 yılı Ocak ayındaki fırlatılış sırasında uydunun fırlatıcı roketinde meydana gelen arıza sonucu TÜRKSAT 1A Fransız Guyanası’ndaki Kourou üssünden fırlatılışından kısa süre sonra infilak etti ve parçalanarak düştü.
TÜRKSAT 1A’nın başarısız olması üzerine, Türkiye, ikinci uydu TÜRKSAT 1B’nin üretim sürecinin hızlandırılarak, imalatının birkaç ay içerisinde bitirilmesini sağladı. TÜRKSAT 1B, 11 Ağustos 1994 tarihinde Fransız Guyanası’ndan başarıyla fırlatıldı ve yörüngesine yerleştirildi.
Bu arada, fırlatılışı başarısızlıkla sonuçlanan TÜRKSAT 1A’nın sigorta kapsamında olması nedeniyle bunun yerine üretici firma Alcatel Space hemen yeni bir uydunun üretimine başladı. TÜRKSAT 1C adını alan bu uydu, Türkiye’nin isteği üzerine kapsama alanı daha da genişletilerek üretildi ve 10 Temmuz 1996 tarihinde başarıyla uzaya fırlatıldı. TÜRKSAT 2A uydusu ise 2001 yılında uzaya fırlatıldı.
Plüton’un adı artık plütoid
Plüton’un adı artık plütoid
Gezegen statüsünden 2006’da çıkarılan Plüton ile diğer benzeri cüce gezegenlere “plütoid” adı verilmesi kararlaştırıldı.
WASHINGTON - Uluslararası Astronomi Birliğinden yapılan açıklamada, kararın, birliğin idari komitesinin Oslo’da yaptığı toplantıda alındığı bildirildi.
Karara göre, Güneş’in yörüngesinde Neptün’den daha uzakta bulunan göksel cisimler “plütoid”ler olarak adlandırılacak. Bu gezegenlerin “plütoid” adını alabilmeleri için hemen hemen küresel bir biçime sahip olmaları gerekiyor.Şimdilik bilinen iki “plütoid”in Plüton ve Eris olduğu belirtildi.
Gezegen statüsünden 2006’da çıkarılan Plüton ile diğer benzeri cüce gezegenlere “plütoid” adı verilmesi kararlaştırıldı.
WASHINGTON - Uluslararası Astronomi Birliğinden yapılan açıklamada, kararın, birliğin idari komitesinin Oslo’da yaptığı toplantıda alındığı bildirildi.
Karara göre, Güneş’in yörüngesinde Neptün’den daha uzakta bulunan göksel cisimler “plütoid”ler olarak adlandırılacak. Bu gezegenlerin “plütoid” adını alabilmeleri için hemen hemen küresel bir biçime sahip olmaları gerekiyor.Şimdilik bilinen iki “plütoid”in Plüton ve Eris olduğu belirtildi.
Soyuz, uzay istasyonuna özel sefer yapacak
Soyuz, uzay istasyonuna özel sefer yapacak
Amerikan Space Adventure şirketi, Soyuz uzay aracının, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) özel uçuş yapması için Rus uzay ajansı ile anlaşmaya varıldığını açıkladı.
NEW YORK - Space Adventure şirketinden yapılan açıklamada, UUİ’ye ekipleri taşıyan diğer Soyuz uzay araçlarından ayrı olarak gidecek Soyuz aracının bu seyahat için özel üretileceği belirtildi.
Bu uçuşta pilotla birlikte yer alacak diğer kişinin de 2001’den beri Soyuz’un düzenli seferlerinde yer satın alan uzay turistleri gibi özel eğitim alacağı kaydedildi.UUİ’ye ilk uçuşun 2011’in ikinci yarısı yapılması planlanıyor.
Amerikan Space Adventure şirketi, Soyuz uzay aracının, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) özel uçuş yapması için Rus uzay ajansı ile anlaşmaya varıldığını açıkladı.
NEW YORK - Space Adventure şirketinden yapılan açıklamada, UUİ’ye ekipleri taşıyan diğer Soyuz uzay araçlarından ayrı olarak gidecek Soyuz aracının bu seyahat için özel üretileceği belirtildi.
Bu uçuşta pilotla birlikte yer alacak diğer kişinin de 2001’den beri Soyuz’un düzenli seferlerinde yer satın alan uzay turistleri gibi özel eğitim alacağı kaydedildi.UUİ’ye ilk uçuşun 2011’in ikinci yarısı yapılması planlanıyor.
Adobe Dreamweaver CS4 Beta İndir
Adobe Dreamweaver CS4 Beta İndir Download
Yazılımı her seviyeden web tasarımcıları, web geliştiricileri ve uygulama geliştiricileri için her zaman ideal bir araç olmuştur. Kodlama fonksiyonlarında yapılan geliştirmeler, tasarım esnasında karmaşık site sayfaları içerisinde gezinmeyi oldukça kolaylaştırmaktadır.Layout araçlarının geliştirilmiş olması iş süreçlerini hızlandırıcı bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Dreamweaver CS4 beta hem takım olarak çalışanlar hem de bireysel çalışanlar için performans ve fonksiyonalite artırıcı pek çok yenilikle geliyor.
Dreamweaver CS4 ile gelen yeni özellikler :
Önizleme seçeneği "Live View":
Geliştirdiğiniz sayfaları, farklı tarayıcılarda nasıl görüntülendiklerine "Live View" seçeneği ile bakabilirsiniz, eş zamanlı olarak kodlarınıza erişebilir, değişikliklerinizi anında görüntüleyebilirsiniz. Açık kaynak kodlu WebKit render motorunu kullanan Live View sayesinde, tasarımlarınızın standart uyumlu tarayıcılarda nasıl görüntülendiğini görebiliyorsunuz.
İlişkili dosyalar "Related Files":
Modern ve dinamik siteler geliştirirken pek çok farklı tipte dosya ile eş zamanlı çalışmak durumunda kalabilirsiniz. Related Files seçeneği ile bir sayfa üzerinde çalışırken, o sayfa ile ilişkili olan tüm sayfaları: CSS, JavaScript, PHP, ya da XML gibi dosyaları bir panelde görüntülemenizi sağlar.
Kod gezinme "Code Navigator" penceresi:
Yeni bir özellik olan kod gezinme "Code Navigator" penceresi, seçtiğiniz bir alanı etkileyen tüm kaynak kodları görüntülemenizi sağlar. Kod ya da tasarım görüntüsünde seçim alanınıza tıkladığınızda Code Navigator penceresi açılır ve tüm CSS kurallarını, dinamik olarak include edilen kodları, harici JS fonksiyonlarını, DW şablonlarını, kütüphane dosyalarını, Script kaynak dosyalarını vs. gösterir.
CSS Tab’ı:
Özellik paneline eklenen CSS tabı sayesinde, seçim alanındaki stilleri ve seçiminize uygulayabileceğiniz tüm stil seçeneklerini görüntüleyebiliyorsunuz. Yeni CSS kurallarını isterseniz aynı döküman üzerine stil olarak işleyebileceğiniz gibi, isterseniz ayrı bir dosyaya (CSS dosyasına) kaydedilmesini sağlayabilirsiniz.
Ajax ve JavaScript framework desteği:
Artık JavaScript kod blokları ile çalışmak DW içerisinde çok daha kolaylaşıyor. Çünkü yeni DW en sık kullanılan JavaScript kütüphanelerini desteklemeye başladı. Bunlar arasında jQuery, Prototype, ve Spry sayılabilir.
HTML bilgi setleri:
HTML bilgi seti fonksiyonalitesi ile, standart HTML tabloları, div tagları ya da düzensiz listeler üzerinde yarattığınız data setlerinizi;Insert > Spry > Spry Data Set seçimi ile, bu datalarınızı sort edilebilir dinamik tablolarda şık bir görünüme dönüştürebilirsiniz.
Photoshop Smart Objects:
Photoshop ve Dreamweaver entegrasyonu mükemele ulaşmış vaziyette.Nasıl mı; Photoshop PSD dosyasını Dreamweaver sayfanıza sürükleyip bırakarak, Smart Object’e dönüştürebilirsiniz.
Subversion entegrasyonu:
Dreamweaver’a artık Subversion yazılımı da entegre edilmiş durumda. Subversion yazılımı özellikle versiyonlama konusunda geliştiricilerin sıklıkla kullandıkları bir araç. Bir kere Subversion’ı versiyon kontrol sisteminiz olarak tanımladıktan sonra, DW içerisinde site sayfalarınızın versiyonlanması işlemine başlayabilirsiniz. Bunun için herhangi bir üçüncü parti yazılıma ya da command line bir araca ihtiyaç duymazsınız.
Adobe® AIR™ geliştirme desteği:
Artık DreamWeaver içerisinde zengin desktop uygulamaları geliştirmenizi sağlayan Adobe AIR desteği bulunuyor.Ve kullanıcı deneyimlerini göz ardı etmeyen yeni arayüz elementleri…
Adobe DreamWeaver CS4 Beta için Minimum Sistem Gereksinimleri :
Windows* İşlemci: Intel® Pentium® 4, Intel Centrino®, Intel Xeon®,ya daIntel Core™ Duo (ya da benzeri) işlemciler*
OS: Microsoft® Windows® XP with Service Pack 2ya daWindows Vista™ Home Premium, Business, Ultimate,ya da Enterprise ( 32-bit editions)*
RAM: 512 MB*
Hard Disk: 1 GB of boş alan*
1,280 × 800 ekran çözünürlüğü 16-bit ya da daha yüksek bir ekran kartı Internet bağlantısı (aktivasyon için zorunlu)
Yazılımı her seviyeden web tasarımcıları, web geliştiricileri ve uygulama geliştiricileri için her zaman ideal bir araç olmuştur. Kodlama fonksiyonlarında yapılan geliştirmeler, tasarım esnasında karmaşık site sayfaları içerisinde gezinmeyi oldukça kolaylaştırmaktadır.Layout araçlarının geliştirilmiş olması iş süreçlerini hızlandırıcı bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Dreamweaver CS4 beta hem takım olarak çalışanlar hem de bireysel çalışanlar için performans ve fonksiyonalite artırıcı pek çok yenilikle geliyor.
Dreamweaver CS4 ile gelen yeni özellikler :
Önizleme seçeneği "Live View":
Geliştirdiğiniz sayfaları, farklı tarayıcılarda nasıl görüntülendiklerine "Live View" seçeneği ile bakabilirsiniz, eş zamanlı olarak kodlarınıza erişebilir, değişikliklerinizi anında görüntüleyebilirsiniz. Açık kaynak kodlu WebKit render motorunu kullanan Live View sayesinde, tasarımlarınızın standart uyumlu tarayıcılarda nasıl görüntülendiğini görebiliyorsunuz.
İlişkili dosyalar "Related Files":
Modern ve dinamik siteler geliştirirken pek çok farklı tipte dosya ile eş zamanlı çalışmak durumunda kalabilirsiniz. Related Files seçeneği ile bir sayfa üzerinde çalışırken, o sayfa ile ilişkili olan tüm sayfaları: CSS, JavaScript, PHP, ya da XML gibi dosyaları bir panelde görüntülemenizi sağlar.
Kod gezinme "Code Navigator" penceresi:
Yeni bir özellik olan kod gezinme "Code Navigator" penceresi, seçtiğiniz bir alanı etkileyen tüm kaynak kodları görüntülemenizi sağlar. Kod ya da tasarım görüntüsünde seçim alanınıza tıkladığınızda Code Navigator penceresi açılır ve tüm CSS kurallarını, dinamik olarak include edilen kodları, harici JS fonksiyonlarını, DW şablonlarını, kütüphane dosyalarını, Script kaynak dosyalarını vs. gösterir.
CSS Tab’ı:
Özellik paneline eklenen CSS tabı sayesinde, seçim alanındaki stilleri ve seçiminize uygulayabileceğiniz tüm stil seçeneklerini görüntüleyebiliyorsunuz. Yeni CSS kurallarını isterseniz aynı döküman üzerine stil olarak işleyebileceğiniz gibi, isterseniz ayrı bir dosyaya (CSS dosyasına) kaydedilmesini sağlayabilirsiniz.
Ajax ve JavaScript framework desteği:
Artık JavaScript kod blokları ile çalışmak DW içerisinde çok daha kolaylaşıyor. Çünkü yeni DW en sık kullanılan JavaScript kütüphanelerini desteklemeye başladı. Bunlar arasında jQuery, Prototype, ve Spry sayılabilir.
HTML bilgi setleri:
HTML bilgi seti fonksiyonalitesi ile, standart HTML tabloları, div tagları ya da düzensiz listeler üzerinde yarattığınız data setlerinizi;Insert > Spry > Spry Data Set seçimi ile, bu datalarınızı sort edilebilir dinamik tablolarda şık bir görünüme dönüştürebilirsiniz.
Photoshop Smart Objects:
Photoshop ve Dreamweaver entegrasyonu mükemele ulaşmış vaziyette.Nasıl mı; Photoshop PSD dosyasını Dreamweaver sayfanıza sürükleyip bırakarak, Smart Object’e dönüştürebilirsiniz.
Subversion entegrasyonu:
Dreamweaver’a artık Subversion yazılımı da entegre edilmiş durumda. Subversion yazılımı özellikle versiyonlama konusunda geliştiricilerin sıklıkla kullandıkları bir araç. Bir kere Subversion’ı versiyon kontrol sisteminiz olarak tanımladıktan sonra, DW içerisinde site sayfalarınızın versiyonlanması işlemine başlayabilirsiniz. Bunun için herhangi bir üçüncü parti yazılıma ya da command line bir araca ihtiyaç duymazsınız.
Adobe® AIR™ geliştirme desteği:
Artık DreamWeaver içerisinde zengin desktop uygulamaları geliştirmenizi sağlayan Adobe AIR desteği bulunuyor.Ve kullanıcı deneyimlerini göz ardı etmeyen yeni arayüz elementleri…
Adobe DreamWeaver CS4 Beta için Minimum Sistem Gereksinimleri :
Windows* İşlemci: Intel® Pentium® 4, Intel Centrino®, Intel Xeon®,ya daIntel Core™ Duo (ya da benzeri) işlemciler*
OS: Microsoft® Windows® XP with Service Pack 2ya daWindows Vista™ Home Premium, Business, Ultimate,ya da Enterprise ( 32-bit editions)*
RAM: 512 MB*
Hard Disk: 1 GB of boş alan*
1,280 × 800 ekran çözünürlüğü 16-bit ya da daha yüksek bir ekran kartı Internet bağlantısı (aktivasyon için zorunlu)
Kaspersky 7.O & Kaspersky 8

Kaspersky Antivirüs 8.0.0.402 İndir Download Son Sürüm
Kaspersky Internet Security 8.0.0.402 İndir Download
Kaspersky Anti-Virus 7.0.1.325 Final İndir Download Kaspersky Internet Security 7.0.2.407 İndir Download
Kaspersky 7 sürümleri için Türkçe Yama Kaspersky Antivirüs ve Kaspersky Internet Security Türkçe Yamasını İndirmek Download İçin Tıklayın
Kaspersky Antivirus ve Internet Security Türkçe Yamasını İndirmek İçin Tıklayın (Kaspersky 6 sürümleri İçin)
Kaspersky Lab, ev kullanıcılarını çevrimiçi ortamdaki güvenlik tehlikelerine karşı koruyan, Kaspersky Anti-Virus 7.0 ve Kaspersky Internet Security 7.0 adlı yedinci nesil güvenlik ürünlerinin halka açık beta sürümlerini yayınlıyor.
Kaspersky Lab, ev kullanıcılarını çevrimiçi ortamdaki güvenlik tehlikelerine karşı koruyan, Kaspersky Anti-Virus 7.0 ve Kaspersky Internet Security 7.0 adlı yedinci nesil güvenlik ürünlerinin halka açık beta sürümlerini yayınlıyor.
Bu yeni ürünler, 2006’nın baharında piyasaya sürülen ve etkinlikleri, güvenilirlikleri ve kullanıcı dostu arayüzleriyle tanınan Kaspersky Anti-Virus 6.0 ve Kaspersky Internet Security 6.0’ı destekleyen teknolojiyi esas alarak geliştirilmiştir. Kaspersky Anti-Virus 7.0 ve Kaspersky Internet Security 7.0, 6.0 serisi ürünlerin sahip olduğu avantajların hepsini sunarken, içerdikleri en son teknolojiyle performansı daha da üst seviyelere taşımaktadır. Bu yeni ürünler ayrıca daha kullanıcı dostu bir arayüz de içermektedir. Yedinci nesil ürünlerde yer alan belli başlı iyileştirmelerden biri de zaten ürünlerde var olan proaktif savunma modülünün de yardımıyla sonuca deneme-yanılma yöntemiyle en kısa sürede varan güçlü bir analiz programının, davranışlarını inceleyerek henüz bilinmeyen zararlı programları bile tespit edebilmesi ve sistemlerden kaldırabiliyor olmasıdır. Bunun anlamı da sürüm 7.0’da yer alan ev kullanıcıları için geliştirilen ve tehlikeleri klasik şekilde imza esaslı tespit etme yöntemini de içeren ürünlerin bilinen ve bilinmeyen her tür zararlı programlara karşı üç katmanlı koruma sağlıyor olmasıdır. Bu çok katmanlı koruma sistemi, benzersiz olduğu kadar ev kullanıcılarının da rakipsiz bir koruma altında kendilerini güvence altında hissetmelerini sağlıyor. Çevrimiçi ortamdaki her tür tehdide karşı ev kullanıcılarını koruyan entegre bir çözüm niteliğindeki Kaspersky Internet Security 7.0 ayrıca fonksiyonalitesini ve koruma özelliklerini önemli ölçüde geliştiren bir dizi iyileştirme de içeriyor. Bünyesinde yazıları analiz edebilen bir programın yanısıra yasaklanan web adreslerini kara listeye de alan yeni Ebeveyn Kontrolü modülü, anne ve babaların çocuklarının Internet sörflerini kontrol edebilmesine olanak sağlıyor, yani şiddet, pornografi ve uyuşturucu propagandası yapan portallara erişimi engelliyor. Gizli bilgileri koruyan Gizlilik Kontrolü modülü, e-posta adresleri, parolalar, banka bilgileri ve kredi kartı numaralarını da içeren hassas kişisel bilgilerin çalınmasını önler.
Tanıyabildiği yeni virüslerden bazıları:-Worm.Mimail.i -Worm.Sober -Worm.Sobig.f -Worm.Swen-Worm.Win32.Welchia -Worm.Win32.Lovesan -Worm.Mimail
Kaspersky Internet Security 7.0’ın sunduğu fonksiyonlar ve koruma önemli ölçüde gelişmiş olmasına rağmen ürünü yönetmek, eskisinden çok daha kolay ve hatta deneyimsiz kullanıcılar için bile ürünü yüklemek oldukça kolay olacak. Kaspersky Anti-Virus 7.0 ve Kaspersky Internet Security 7.0, Microsoft Windows Vista düşünülerek geliştirilmiş olup işletim sisteminin 32-bit ve 64-bit sürümleriyle de uyumludur. Ürünleri yukarıdaki adreslerden indirebilirsiniz.
Kaspersky Antivirüs 7 programını kaldırmakta zorlanıyorsanız buradan otomatik kaldırma dosyasını indirin..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)